EN 1090-1 ve EN 1090-2 Avrupa standartları, çelik yapıların üretimi ve tasarımına yönelik önemli gereklilikler sunar. Bu standartlar, çelik yapıların güvenliğini, dayanıklılığını ve kalitesini sağlamak için gereklidir. Çelik yapıların Avrupa Birliği’nde satılabilmesi için bu standartların sağlanması ve CE işareti alınması zorunludur. İşte EN 1090-1 ve EN 1090-2 sertifikalarını almak için izlenmesi gereken adımlar.

EN 1090-1 Sertifikası Nasıl Alınır?

EN 1090-1, çelik yapıların üretim süreci ve kalite yönetim sistemi gereksinimlerini belirler. Bu standart, çelik yapıların yapısal güvenliğini sağlamak için uyulması gereken temel kuralları içerir. EN 1090-1 sertifikasına sahip olmak için aşağıdaki adımları takip etmelisiniz:

1. Üretim Süreci ve Kalite Yönetim Sistemi Kurulmalı

İlk olarak, üretim süreci ve kalite yönetim sistemi oluşturulmalıdır. Firma, çelik yapıların tasarım ve üretim süreçlerini sürekli denetlenebilir hale getirmelidir. Bu adımda şunlar gereklidir:

  • Kalite kontrol sistemlerinin oluşturulması
  • Üretim süreçlerinin izlenebilirliği
  • Belgelendirilmiş malzeme ve bileşenlerin kullanılması

2. Teknik Dokümantasyon Hazırlanmalıdır

EN 1090-1, uygunluk değerlendirmesi için teknik dokümantasyon gerektirir. Bu belgeler şunları içermelidir:

  • Üretim ve işleme yöntemleri
  • Kullanılan malzemelerin özellikleri
  • Test raporları ve sertifikalar

3. Bağımsız Denetim Yapılmalıdır

Denetim süreci, üretim süreçlerinizin ve kalite yönetim sisteminizin EN 1090-1 ile uyumlu olup olmadığını değerlendirir. Denetimler şu konuları kapsar:

  • Üretim süreçleri ve malzeme kontrolü
  • Teknik dokümantasyon ve üretim belgelerinin incelenmesi
  • Yapısal güvenlik testlerinin yapılması

4. CE İşareti Alınmalıdır

EN 1090-1 sertifikası alındıktan sonra, CE işareti alınabilir. CE işareti, çelik yapıların Avrupa normlarına uygun olduğunu gösterir ve ürünlerin yasal olarak piyasada satılabilmesini sağlar.

5. Sürekli İzleme ve Belgelendirme

CE işareti ve EN 1090-1 sertifikası sürekli denetimler ve yıllık kontrollerle geçerliliğini korur. Üretici firmaların düzenli aralıklarla denetimden geçmesi gerekmektedir.


EN 1090-2 Sertifikası Nasıl Alınır?

EN 1090-2, çelik yapıların tasarım gereksinimlerini belirler. Bu standart, çelik yapıların dayanıklılığını ve güvenliğini sağlamak için yapılan hesaplamalar ve analizler ile ilgili kuralları içerir. EN 1090-2 sertifikasına sahip olmak için şu adımlar izlenmelidir:

1. Tasarım Sürecine Uygunluk

Çelik yapıların tasarımı, EN 1090-2 standardına uygun olmalıdır. Yapısal analizler, malzeme seçimi ve dayanıklılık testleri bu süreçte önemlidir. Çelik yapıların tasarımı sırasında dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

  • Yük hesaplamaları (rüzgar, sismik vb.)
  • Kullanılan malzemenin uygunluğu
  • Yapısal güvenlik testlerinin yapılması

2. Tasarım Belgelerinin Hazırlanması

EN 1090-2, çelik yapıların tasarımına dair teknik dokümantasyonun hazırlanmasını gerektirir. Tasarım belgeleri şu unsurları içermelidir:

  • Yapısal hesaplamalar
  • Dayanıklılık test sonuçları
  • Yapının tasarım kriterleri ve malzeme özellikleri

3. Bağımsız Denetim ve Onay

EN 1090-2 sertifikası için, tasarım sürecinizin ve üretim süreçlerinizin bir denetim kuruluşu tarafından denetlenmesi gerekmektedir. Bu denetim, tasarımın ve üretim sürecinin, standarda uygunluğunu değerlendirir.

4. CE İşareti ve Sertifikalandırma

EN 1090-2 sertifikası aldıktan sonra, çelik yapıların CE işareti alması sağlanır. Bu işaret, ürünlerin Avrupa pazarında yasal olarak satılabilmesi için gereklidir.

5. Sürekli İzleme

Çelik yapıların EN 1090-2 standardına uygunluğunu sağlamak için sürekli olarak izlenmesi ve denetlenmesi gerekmektedir. Yıllık denetimler, kalite ve güvenlik gerekliliklerinin sürdürülebilirliğini temin eder.


EN 1090-1 ve EN 1090-2 Sertifikalarına Ulaşmanın Faydaları

  • Avrupa Pazarına Erişim: CE işareti ile ürünleriniz Avrupa Birliği ülkelerinde yasal olarak satışa sunulabilir.
  • Yapısal Güvenlik: Çelik yapılarınızın güvenliği sağlanarak uzun ömürlü ve sağlam yapılar elde edilir.
  • Rekabet Avantajı: Standartlara uygunluk, firmanızın sektördeki güvenilirliğini artırır.

1. EN 1090-1 ve EN 1090-2: Standardın İki Ayrı Kapsamı

EN 1090-1 ve EN 1090-2 standartları, çelik yapı imalat sektöründe sıklıkla karıştırılan, ancak temel olarak farklı işlevlere sahip iki ayrı belgedir. EN 1090-1, yapısal bileşenler için uygunluk değerlendirmesi ve CE işareti ile ilgili kuralları belirleyen bir harmonize standarttır. Bu standart, bir firmanın ürünlerinin ilgili teknik standartlara (bu durumda EN 1090-2) uygun olduğunu nasıl kanıtlayacağını tanımlar. Öte yandan, EN 1090-2, çelik yapıların tasarım, imalat ve montajına ilişkin teknik gereklilikleri detaylandıran bir uygulama standardıdır. Dolayısıyla, bir firma EN 1090-1 sertifikası almak için EN 1090-2‘nin tüm teknik gerekliliklerini karşıladığını bir denetim kuruluşu önünde ispat etmek zorundadır. Bu iki standart, birbirini tamamlayan bir bütünün iki parçasıdır ve birlikte çalışırlar.


2. CE İşareti ve Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (CPR) ile İlişkisi

EN 1090-1 sertifikasının nihai amacı, firmanın ürettiği çelik yapısal bileşenlere CE işareti iliştirebilmektir. Bu süreç, Avrupa Birliği’nin Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (CPR)‘ne dayanır. CPR, Avrupa’da piyasaya sürülen tüm yapı ürünlerinin temel güvenlik ve performans gerekliliklerini karşılamasını yasal olarak zorunlu kılar. EN 1090-1, bu yasal yönetmeliğin teknik gerekliliklerini detaylandıran bir uyumlaştırılmış standart görevi görür. Bir firma, EN 1090-1‘e uygunluğunu kanıtladığında, ürünlerinin CPR’nin belirlediği temel gereklilikleri karşıladığını da beyan etmiş olur. Bu durum, Avrupa’da yasal olarak ticaret yapmanın ön koşuludur.


3. İmalat Sınıfları (EXC): Risk Seviyelerine Göre Belirlenen Gereksinimler

EN 1090-2 standardı, çelik yapıları taşıdıkları risk seviyelerine göre İmalat Sınıfları (EXC)‘na ayırır. Bu sınıflar EXC1, EXC2, EXC3 ve EXC4 olarak belirlenmiştir. Bir yapının sınıfı, statik önemine, tasarımına, kullanım amacına ve olası risklere göre belirlenir. Örneğin, bir fabrika binası EXC2 sınıfında olabilirken, bir nükleer santral veya sismik riskli bölgedeki bir köprü EXC3 veya EXC4 sınıfına girebilir. Her bir sınıf, imalat, kaynak, denetim ve dokümantasyon süreçleri için farklı ve daha katı gereklilikler getirir. Firmanın sertifika alacağı sınıfı doğru belirlemesi, süreçlerini bu gerekliliklere göre yönetmesi açısından kritik önem taşır.


4. Fabrika Üretim Kontrolü (FPC): Sertifikasyonun Temel Şartı

Fabrika Üretim Kontrolü (FPC), EN 1090-1 sertifikasyonunun en temel şartıdır. FPC, firmanın üretim süreçlerini, kalite kontrol sistemini ve tüm dokümantasyonunu sistematik olarak yönettiğini gösteren bir dizi prosedür ve kayıttır. FPC sistemi, hammaddenin alımından, tasarım, imalat, denetim ve son ürünün sevkiyatına kadar tüm aşamaların kontrol altında tutulmasını sağlar. Bir onaylanmış kuruluş (Notified Body) tarafından yapılacak denetimlerde, denetçiler öncelikle firmanın FPC sisteminin etkinliğini ve standarda uygunluğunu incelerler. İyi işleyen bir FPC sistemi, belgelendirme sürecinin başarısı için hayati öneme sahiptir.


5. Kaynaklı İmalat: PQR, WPS ve WPQ’nun Kritik Rolü

Çelik yapı imalatında en önemli süreçlerden biri kaynaklı imalattır. EN 1090-2, bu süreçlerin kalitesini güvence altına almak için üç temel belgeyi zorunlu kılar: PQR (Kaynak Prosedür Onay Kaydı), WPS (Kaynak Prosedürü Şartnamesi) ve WPQ (Kaynakçı Yeterlilik Belgesi). PQR, bir kaynak prosedürünün (örneğin birleştirme yöntemi, malzeme kalınlığı) test edilip onaylandığını gösterir. WPS, kaynakçılara sahadaki uygulamada yol gösteren bir talimatname niteliğindedir ve PQR’ye dayanarak hazırlanır. WPQ ise kaynakçının belirli bir WPS’ye göre yetkinliğini kanıtlar. Bu üç belgenin eksiksiz ve güncel olması, denetim sırasında kaynak kalitesinin ispatı açısından vazgeçilmezdir.


6. Kaynak Koordinatörünün Önemi: IWE, IWT, IWS Sınıflandırmaları

EN 1090 ve ISO 3834 standartları, firmalarda yetkin bir kaynak koordinatörünün varlığını zorunlu kılar. Bu koordinatör, firmanın üretim yaptığı İmalat Sınıfına (EXC) göre uygun yetkinlik seviyesine sahip olmalıdır. Bu yetkinlik seviyeleri, IWE (Uluslararası Kaynak Mühendisi), IWT (Uluslararası Kaynak Teknoloğu) veya IWS (Uluslararası Kaynak Uzmanı) olarak sınıflandırılır. Kaynak koordinatörü, kaynak süreçlerinin planlanmasından, PQR ve WPS hazırlanmasına, kaynakçıların yetkinliğinin takibine ve tüm kaynak dokümantasyonunun yönetilmesine kadar tüm süreçlerden sorumludur. Bu kişinin yetkinliği, sertifika sürecinin başarısını doğrudan etkiler.


7. Malzeme İzlenebilirliği: Hammaddeden Son Ürüne İzlenebilir Süreçler

EN 1090 belgelendirme sürecinin en kritik unsurlarından biri, kullanılan tüm malzemelerin tam olarak izlenebilir olmasıdır. Bu, çeliğin satın alındığı tedarikçiden başlayarak, her bir malzemenin sertifikasyonunun ve test raporlarının kaydedilmesini içerir. Kesim, kaynak ve montaj gibi tüm imalat aşamalarında, hangi malzemenin hangi üründe kullanıldığı açıkça takip edilebilmelidir. Bu izlenebilirlik, olası bir kalite sorunu veya geri çağırma durumunda, sorunun kaynağının hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmesini sağlar. EN 1090-2‘nin gerektirdiği bu titizlik, yapısal güvenliği artırır.


8. Tasarım Gereklilikleri ve EN 1090-2’deki Yeri

EN 1090-2, sadece imalatı değil, aynı zamanda çelik yapıların tasarımını da kapsar. Standart, yapısal hesaplamaların EN 1993 (Eurocode 3) gibi ilgili tasarım standartlarına uygun olmasını şart koşar. Tasarım aşamasında, yük hesaplamaları (rüzgar, kar, deprem vb.), malzeme seçimi ve dayanıklılık analizleri doğru bir şekilde yapılmalıdır. Yapının statik ve dinamik davranışının güvenilir olması için, tasarım belgeleri, çizimler ve hesaplamalar detaylı bir şekilde hazırlanmalı ve belgelendirme denetiminde sunulmalıdır. Tasarımın imalat standartlarına uygunluğu, CE işaretinin alınması için bir ön koşuldur.


9. Kesme, Şekillendirme ve Delme İşlemleri: Teknik Gereksinimler

Çelik yapısal bileşenlerin imalatında kullanılan kesme, şekillendirme (bükme) ve delme işlemleri de EN 1090-2 tarafından belirlenen teknik gerekliliklere tabidir. Örneğin, kesme işlemlerinde termal kesme (lazer, plazma, oksijen) veya mekanik kesme (makas, testere) yöntemleri kullanılabilir, ancak her bir yöntemin yüzey kalitesi ve pürüzlülüğü için belirli toleransları karşılaması gerekir. Soğuk şekillendirme işlemlerinde çeliğin mekanik özelliklerinin bozulmaması için gerekli önlemler alınmalıdır. Bu işlemlerin standartlara uygunluğu, nihai ürünün mekanik dayanımını ve bütünlüğünü doğrudan etkiler.


10. Yüzey İşlemleri ve Korozyon Koruması: Uygulama ve Kontroller

Çelik yapıların uzun ömürlülüğü ve dayanıklılığı için korozyon koruması hayati öneme sahiptir. EN 1090-2, bu amaçla kullanılan yüzey hazırlığı (kumlama, temizleme), boyama ve galvanizasyon gibi işlemleri detaylandırır. Standart, uygulama yöntemleri, boya kalınlıkları, yüzey pürüzlülüğü ve diğer kontrol parametreleri için özel gereklilikler sunar. Firmanın, korozyon koruma sisteminin uygunluğunu kanıtlayan test raporlarına ve uygulama prosedürlerine sahip olması gereklidir. Bu aşamalar, yapının çevresel etkilere karşı direncini güvence altına alır.


11. Tahribatsız Muayene (NDT): Kaynak Kalitesinin Güvencesi

Kaynaklı imalatın kalitesi, tahribatsız muayene (NDT) yöntemleri ile kontrol edilir. EN 1090-2, kaynak dikişlerinin iç ve dış yüzey hatalarını tespit etmek için manyetik parçacık testi (MT), ultrasonik test (UT), radyografi (RT) ve penetrant testi (PT) gibi yöntemlerin kullanımını zorunlu kılar. Muayene oranları ve kabul kriterleri, yapının İmalat Sınıfına (EXC) göre belirlenir. NDT testlerinin, yetkin ve sertifikalı personel tarafından yapılması ve tüm test raporlarının eksiksiz bir şekilde saklanması gereklidir. Bu kontroller, kaynaklı birleşimlerin yapısal bütünlüğünü doğrular.


12. Mekanik Bağlantılar ve Cıvatalama: Sıkma Torku ve Kontroller

Kaynaklı birleşimlerin yanı sıra, çelik yapılarda yaygın olarak kullanılan diğer bir yöntem de mekanik bağlantılardır. EN 1090-2, cıvata, somun ve diğer bağlantı elemanlarının kullanımı için detaylı gereklilikler sunar. Standart, cıvataların ve somunların malzeme kalitesini, uygunluğunu ve özellikle doğru sıkma torklarının uygulanmasını zorunlu kılar. Montaj ekibinin, torklu anahtarlar gibi kalibre edilmiş ekipmanları kullanması ve sıkma işlemlerini kayıt altına alması gereklidir. Yanlış sıkılmış bir cıvata, yapının dayanımını tehlikeye atabilir ve denetim sırasında önemli bir uygunsuzluk nedeni olabilir.


13. EN 1090-1 Denetim Süreci: Adım Adım Onaylanmış Kuruluş Denetimi

EN 1090-1 sertifikasyonu, onaylanmış kuruluş (Notified Body) tarafından yapılan bir denetim sürecini içerir. Bu süreç genellikle iki aşamadan oluşur. Birinci aşama, firmanın Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) dokümantasyonunun incelenmesidir. Denetçiler, firmanın prosedürlerini, belgelerini ve kayıtlarını gözden geçirir. İkinci aşama ise saha denetimidir. Bu aşamada denetçiler, firmanın üretim alanını, ekipmanlarını ve personelini bizzat kontrol eder. Kaynak prosedürlerinin doğru uygulandığını ve kalite kontrol testlerinin yapıldığını yerinde incelerler. Her iki aşamanın başarıyla tamamlanması, sertifikanın verilmesini sağlar.


14. Uygunluk Beyanı (DoP): Üreticinin Yasal Taahhüdü

EN 1090-1 sertifikası ve CE işareti alındıktan sonra, üretici firma her bir ürün veya ürün grubu için bir Uygunluk Beyanı (Declaration of Performance – DoP) yayınlamak zorundadır. DoP, üreticinin ürününün ilgili uyumlaştırılmış standardın gerekliliklerini karşıladığını ve ürünün beyan edilen performans özelliklerine sahip olduğunu yasal olarak taahhüt ettiği bir belgedir. Bu belge, ürünün teknik özelliklerini, kullanım amacını ve uygulanan standartları detaylandırır. DoP, ürünün ticari belgeleriyle birlikte bulundurulması gereken önemli bir dokümandır.


15. Sertifikasyonun Sağladığı Hukuki ve Ticari Avantajlar

EN 1090-1 ve EN 1090-2 sertifikalarına sahip olmak, firmalara hem hukuki hem de ticari olarak önemli avantajlar sağlar. Hukuki açıdan, CE işareti, ürünlerin Avrupa pazarında serbestçe satılabilmesini güvence altına alır ve potansiyel yasal yaptırımlardan korur. Ticari açıdan ise, bu belgeler firmanın güvenilirliğini ve kalitesini tesciller. Özellikle büyük inşaat projeleri ve uluslararası ihalelerde, EN 1090 sertifikası genellikle bir ön koşuldur. Bu belge, firmanın rekabet gücünü artırır ve yeni pazarlara erişimini kolaylaştırır.


16. Periyodik Denetimler ve Belgenin Sürekliliği

EN 1090-1 sertifikası, bir defalık bir onay değildir; sürekli bir uyumluluk sürecidir. Sertifika verildikten sonra, onaylanmış kuruluş tarafından periyodik gözetim denetimleri yapılır. Bu denetimler, firmanın Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) sisteminin ve tüm üretim süreçlerinin hala standartlara uygun olduğunu doğrular. Bu sürekli izleme süreci, firmanın kaliteden ödün vermemesini ve süreçlerini sürekli olarak iyileştirmesini sağlar. Bu sayede, firmanın ürettiği ürünlerin kalitesi uzun vadede de garanti altına alınmış olur.


17. Yaygın Hatalar ve Sertifika Sürecinde Başarısızlık Nedenleri

EN 1090 sertifika sürecinde firmaların sıkça yaptığı hatalar, sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilir. Bu hataların başında, eksik veya yanlış dokümantasyon, güncel olmayan kaynakçı belgeleri, doğru PQR’nin olmaması ve Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) sisteminin etkin bir şekilde işletilmemesi gelir. Ayrıca, kaynak koordinatörü gibi kilit personelin yetkinlik seviyesinin yetersiz olması da önemli bir sorundur. Bu hatalardan kaçınmak için, firmaların belgelendirme öncesi kapsamlı bir iç denetim ve hazırlık süreci yürütmesi tavsiye edilir.


18. Kalite Yönetim Sistemi (ISO 9001) ile Entegrasyon

EN 1090 sertifikası, bir firmanın zaten sahip olduğu bir ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ile kolayca entegre edilebilir. ISO 9001, genel bir kalite yönetim çerçevesi sunarken, EN 1090-1 ve EN 1090-2 çelik yapı imalatına özgü teknik gereklilikleri detaylandırır. Mevcut bir ISO 9001 sisteminin üzerine EN 1090 gerekliliklerini inşa etmek, hem süreci kolaylaştırır hem de maliyetleri düşürür. Bu entegrasyon, firmanın süreçlerinin daha bütünleşik ve verimli hale gelmesine olanak tanır.


19. EN 1090’ın Alt Yüklenicilere Yönelik Gereklilikleri

Büyük inşaat projelerinde ana yükleniciler, projelerinin kalitesini ve güvenliğini güvence altına almak için alt yüklenicilerinden EN 1090 ve ilgili kaynak belgelerini talep ederler. EN 1090-1 sertifikası, ana yüklenicinin, alt yüklenicinin imalat ve montaj süreçlerinin uygun ve güvenilir olduğunu doğrulamasını sağlayan önemli bir araçtır. Bu durum, tedarik zincirinde şeffaflığı artırır ve projenin tüm paydaşları için kalite güvencesi sunar.


20. Personel Yeterliliği ve Sürekli Eğitim Zorunluluğu

EN 1090-2 gerekliliklerini karşılamak için, firmanın tüm imalat personelinin, özellikle kaynakçılarının ve denetçilerinin, yetkin ve sertifikalı olması zorunludur. Personelin düzenli olarak güncel standartlar ve güvenlik prosedürleri hakkında eğitilmesi, hem iş güvenliğini artırır hem de imalat kalitesini güvence altına alır. Bu, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda firmanın kendi kalitesini sürekli olarak yükseltmesi için bir yatırımdır.


21. EN 1090’ın Uygulama Alanları: Köprüler, Stadyumlar, Sanayi Yapıları

EN 1090 standartları, çelik yapıların kullanıldığı çok geniş bir yelpazeyi kapsar. Bu standartlar, basit çelik çerçeveli binalardan, karmaşık köprülere, stadyumlara, yüksek katlı binalara, sanayi tesislerine ve güç santrallerine kadar her türlü yapı için geçerlidir. Kullanım alanının bu kadar geniş olması, standardın sektördeki merkezi konumunu vurgular ve sertifikasyonun önemini daha da artırır. Bu alanlarda faaliyet gösteren her firma, bu standartlara uymak zorundadır.


22. Maliyet Etkinliği: Başlangıç Maliyeti ve Uzun Vadeli Faydalar

EN 1090 sertifikasyon süreci, başlangıçta bir maliyet ve ek iş yükü gibi görünebilir. Ancak, bu yatırımın uzun vadede sağladığı faydalar bu maliyetin çok ötesindedir. Sertifikasyon, firmanın üretim süreçlerini optimize eder, hatalı üretim oranlarını düşürür ve yeniden işleme maliyetlerini azaltır. Bu, operasyonel verimliliği artırarak kârlılığı yükseltir. Ayrıca, CE işareti sayesinde Avrupa pazarına kolay erişim ve artan rekabet gücü, firmanın gelirini ve iş hacmini artırır.


23. Teknolojik Gelişmeler ve Belgelendirme Sürecine Etkisi

Günümüzde kaynak ve imalat teknolojilerindeki gelişmeler, EN 1090 belgelendirme süreçlerini de etkilemektedir. Robotik kaynak, otomatik kesim sistemleri ve dijital kalite kontrol süreçleri, standardın gerekliliklerini daha verimli ve tutarlı bir şekilde karşılamayı mümkün kılar. Örneğin, dijital kayıt sistemleri, dokümantasyon yönetimini kolaylaştırır ve denetim süreçlerini hızlandırır. Firmaların bu teknolojik gelişmeleri takip etmesi ve süreçlerine entegre etmesi, rekabet avantajı elde etmelerini sağlar.


24. Risk Değerlendirmesi: Yükseklik, Konum ve Çevresel Koşullar

EN 1090-2, yapısal risk değerlendirmesi için detaylı gereksinimler içerir. Bu değerlendirme, yapının kullanılacağı coğrafi konumun rüzgar yükü, deprem riski ve çevresel korozyon etkisi gibi faktörlerini dikkate alır. Risk değerlendirmesi sonuçları, yapının hangi İmalat Sınıfına (EXC) gireceğini belirler. Bu sayede, yapının tasarımı ve imalatı, karşılaşacağı tüm çevresel ve mekanik etkilere karşı güvenli bir şekilde yapılır.


25. Belgelendirme Sürecinde Doğru Danışmanlık Firması Seçimi

EN 1090 gibi karmaşık bir standartta belgelendirme sürecini yönetmek, uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, firmaların doğru danışmanlık firmasıyla çalışması büyük önem taşır. İyi bir danışmanlık firması, firmanın mevcut süreçlerini analiz eder, eksiklikleri belirler, gerekli dokümantasyonu hazırlar ve denetimlere hazırlık aşamasında yol gösterir. Bu profesyonel destek, sürecin daha hızlı, daha az maliyetli ve başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlar.


26. Sonuç: EN 1090-1 ve EN 1090-2, Sadece Bir Belge Değil, Kalite Kültürüdür

Sonuç olarak, EN 1090-1 ve EN 1090-2 sertifikaları, çelik yapı imalatı sektöründe faaliyet gösteren firmalar için sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda operasyonel mükemmelliğe ulaşmanın ve bir kalite kültürü oluşturmanın da bir yoludur. Bu standartlara uyum, firmanın üretim süreçlerinin daha güvenli, daha verimli ve daha tutarlı olmasını sağlar. Belgelerin sağladığı CE işareti, firmanın ürünlerinin güvenilirliğini ve kalitesini uluslararası alanda tescil eder. Bu sayede firma, sadece rekabet gücünü artırmakla kalmaz, aynı zamanda müşterileri için de uzun ömürlü ve güvenli yapılar inşa etme taahhüdünü yerine getirmiş olur.


Sonuç olarak, EN 1090-1 ve EN 1090-2 sertifikalarını almak, çelik yapıların tasarım ve üretim süreçlerinin uluslararası güvenlik, dayanıklılık ve kalite standartlarına uygun olmasını sağlar. Bu süreçleri profesyonel bir danışmanlık firmasıyla yürütmek, başarılı bir belgelendirme ve CE işareti almanıza yardımcı olur.

Kavi Danışmanlık, EN 1090-1 ve EN 1090-2 sertifikalarını almak isteyen firmalar için danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Uzman ekibimiz, tüm belgelendirme süreçlerini yöneterek, çelik yapılarınızın uluslararası pazarlara uygun hale gelmesini sağlar.

📞 İletişim: +90 507 331 01 52
🌐 Web Sitemiz: www.kavidanismanlik.com

Kimyasalların Kaydı Mevzuat

1090-1
1090-1
1090-1
1090-1
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?