EN 1090-3, çelik yapıların montaj ve kurulum süreçlerine dair gereksinimleri belirleyen önemli bir Avrupa standardıdır. Bu sertifika, çelik yapıların montajının güvenli, dayanıklı ve kaliteli olmasını sağlamak için uygulanması gereken kuralları içerir. EN 1090-3 sertifikasına sahip olmak, çelik yapıların montaj sürecinin uluslararası standartlara uygunluğunu garantiler. İşte EN 1090-3 sertifikasını almak için izlenmesi gereken adımlar.

EN 1090-3 Sertifikası Nasıl Alınır?

1. Montaj Süreci İçin Kalite Yönetim Sistemi Kurulmalı

Çelik yapıların montaj süreci, kalite ve güvenlik yönetimi için belirli standartlara uygun olmalıdır. EN 1090-3 sertifikası almak için ilk adım, montaj sürecine dair bir kalite yönetim sistemi oluşturmaktır. Bu sistem şunları içerir:

  • Montaj sırasında kullanılan ekipman ve malzemelerin kalitesi
  • Montaj işlemleri esnasında iş güvenliği ve eğitimli personel gereksinimleri
  • Montaj sürecindeki her adımın izlenebilir olması ve kaydının tutulması

2. Teknik Dokümantasyon ve İhtiyaç Duyulan Belgeler Hazırlanmalı

EN 1090-3 standardına uygunluk için tüm montaj süreci ve kullanılan malzemelere dair teknik dokümantasyon hazırlanmalıdır. Bu belgeler aşağıdaki unsurları içermelidir:

  • Montaj planları ve her bir montaj aşamasının ayrıntıları
  • Malzeme sertifikaları ve ürün test raporları
  • Montajın yapıldığı alanın güvenlik raporları ve diğer destekleyici belgeler

3. Bağımsız Denetim ve Uygunluk Kontrolü

Montaj süreci, EN 1090-3 standardına uygunluğunu sağlamak amacıyla bağımsız bir denetim kuruluşu tarafından denetlenmelidir. Bu denetimler şu alanlarda yapılır:

  • Montaj sürecinin standartlara uygunluğu
  • Kullanılan malzemelerin uygunluğu ve montaj işlemleri esnasında yapılan kontroller
  • İş güvenliği ve çalışan sağlığı önlemleri

4. CE İşareti Alınmalıdır

EN 1090-3 sertifikasını almanın ardından, çelik yapıların CE işareti alması gerekmektedir. CE işareti, çelik yapıların Avrupa pazarında yasal olarak satılabilmesini sağlar ve güvenli olduğunu gösterir. Bu işaret, çelik yapıların uluslararası alanda ticaretini kolaylaştırır.

5. Sürekli İzleme ve Denetim Süreci

EN 1090-3 sertifikası alındıktan sonra, montaj sürecinin sürekli izlenmesi ve denetlenmesi gerekir. Montaj süreçlerinin sürekli izlenmesi, çelik yapıların uzun vadede kalite ve güvenlik gereksinimlerini karşılamasını sağlar. Yıllık denetimler ve kontrollerle sürekli uygunluk sağlanır.


EN 1090-3 Sertifikasının Faydaları

EN 1090-3 sertifikası almanın pek çok faydası vardır:

  • Yasal Uyumluluk: Avrupa pazarında CE işareti alarak, ürünlerinizin yasal olarak satılmasını sağlayabilirsiniz.
  • Güvenlik ve Dayanıklılık: Çelik yapıların montaj süreçlerinin güvenli ve dayanıklı olmasını temin eder.
  • Rekabet Avantajı: Montaj süreçlerinin uluslararası standartlara uygunluğu, firmanızın güvenilirliğini ve saygınlığını artırır.

1. EN 1090-3 Nedir? Alüminyum Yapılara Odaklanan Bir Standart

EN 1090-3, yapısal metal bileşenlerin üretimi ve montajını kapsayan EN 1090 serisinin önemli bir parçasıdır. Bu standart, özellikle alüminyum ve alüminyum alaşımlarından imal edilen yapısal bileşenlerin montajı ve kurulumu için geçerlidir. Kullanıcı metninizde “çelik yapı” olarak belirtilen bu bölüm, aslında alüminyuma odaklanmıştır. Alüminyumun hafiflik, korozyon direnci ve estetik görünüm gibi kendine özgü özellikleri, özel montaj teknikleri ve kalite kontrol yöntemlerini gerektirir. EN 1090-3 standardı, bu malzemenin montaj süreçlerinin güvenliğini, dayanıklılığını ve kalitesini sağlamak amacıyla detaylı gereksinimler sunar. Bu, üretilen yapının performans beklentilerini karşılamasını güvence altına alır.


2. EN 1090-3’ün Kapsamı: Montaj, Kaynak ve Mekanik Bağlantı Gereksinimleri

EN 1090-3 standardı, sadece nihai montaj sürecini değil, bu sürecin her aşamasını kapsar. Standart, atölyede üretilen bileşenlerin sahaya getirilmesinden, yerleştirilmesine ve sabitlenmesine kadar tüm aşamaları denetler. En önemli odak noktalarından biri, kaynaklı veya mekanik olarak birleştirilen bağlantılardır. EN 1090-3, alüminyum kaynak işlemleri için gerekli olan PQR, WPS ve WPQ belgelerini şart koşar. Aynı zamanda, cıvata, perçin ve diğer bağlantı elemanlarının uygunluğunu, sıkma torklarını ve uygulama prosedürlerini de detaylandırır. Bu kapsamlı yaklaşım, montaj sürecindeki potansiyel hataları ve riskleri en aza indirir.


3. Alüminyumun Özellikleri ve Montaj Sürecine Etkisi

Alüminyum, karbon çeliğine göre birçok farklı fiziksel ve mekanik özelliğe sahiptir. Bu özellikler, montaj sürecinde özel dikkat gerektirir. Alüminyumun düşük erime sıcaklığı, kaynak işlemi sırasında hassas ısı girdisi kontrolü yapılmasını zorunlu kılar. Ayrıca, alüminyumun yüksek ısıl genleşme katsayısı, montaj sırasında oluşabilecek gerilmeleri yönetmek için özel önlemler alınmasını gerektirir. Montaj sırasında bileşenlerin yüzeylerinin çizilmemesi, korozyon direncini korumak için hayati öneme sahiptir. EN 1090-3, bu tür hassas durumları yönetmek için spesifik gereksinimler belirleyerek montajın kalitesini güvence altına alır.


4. CE İşareti ve Avrupa Pazarında Yasal Uyumluluk

EN 1090-3 sertifikası, alüminyum yapıların CE işareti taşımasının yasal zeminini oluşturur. CE işareti, ürünün Avrupa Birliği’nin belirlediği temel güvenlik, sağlık ve çevresel gereklilikleri karşıladığının bir göstergesidir. Avrupa Ekonomik Alanı’nda alüminyum yapısal bileşenler için CE işareti bir yasal zorunluluktur. Bu işarete sahip olmak, firmanın ürettiği veya monte ettiği ürünlerin Avrupa pazarında serbestçe satılmasını ve dolaşmasını mümkün kılar. Bu durum, özellikle uluslararası projelere katılan firmalar için büyük bir rekabet avantajı ve itibar kaynağıdır.


5. İcra Sınıfları (EXC): Alüminyum Yapılar İçin Uygulama Sınıfları

EN 1090-3 standardı, diğer EN 1090 bölümlerinde olduğu gibi, yapısal alüminyum bileşenleri risk seviyelerine göre İcra Sınıflarına (EXC) ayırır. Bu sınıflar, EXC1‘den (en düşük risk) EXC4‘e (en yüksek risk) kadar sıralanır. Bir projenin icra sınıfı, yapının türüne, statik önemine ve olası risklerin büyüklüğüne göre belirlenir. Örneğin, bir reklam panosu EXC1 olabilirken, bir stadyum çatısı veya yüksek katlı bir binanın cephe sistemi EXC3 veya EXC4 sınıfında olabilir. EN 1090-3‘ün gereklilikleri, belirlenen bu sınıflara göre farklılık gösterir; daha yüksek bir sınıf, daha katı montaj ve kalite kontrol prosedürleri gerektirir.


6. Montaj Planlama Aşaması: Sahada Başarılı Bir Süreç İçin İlk Adımlar

Başarılı bir EN 1090-3 sertifikasyon süreci, kapsamlı bir montaj planlaması ile başlar. Bu planlama, montaj sahasının detaylı bir analizini, gerekli ekipman ve personelin belirlenmesini, malzeme taşıma ve depolama prosedürlerini ve tüm montaj adımlarının zaman çizelgesini içerir. Ayrıca, hava koşulları, zemin yapısı ve diğer çevresel faktörler de planlama aşamasında dikkate alınmalıdır. Etkin bir montaj planı, sahada oluşabilecek gecikmeleri ve güvenlik risklerini en aza indirir. Bu, aynı zamanda, denetim sırasında firmanın profesyonelliğini ve süreç yönetimi becerisini de gösterir.


7. Kaynaklı Bağlantılar: PQR, WPS ve WPQ’nun Alüminyumda Önemi

Alüminyum yapıların montajında kaynaklı birleşimler kullanıldığında, bu işlemlerin kalitesi hayati önem taşır. EN 1090-3, alüminyum kaynak işlemleri için PQR (Kaynak Prosedür Onay Kaydı), WPS (Kaynak Prosedürü Şartnamesi) ve WPQ (Kaynakçı Yeterlilik Belgesi) belgelerinin doğru bir şekilde hazırlanmasını ve uygulanmasını zorunlu kılar. Alüminyum kaynağı, düşük erime noktası ve oksit tabakası oluşumu nedeniyle özel teknikler gerektirir. Bu belgeler, kullanılan kaynak yönteminin, kaynak parametrelerinin ve kaynakçının yeterliliğinin alüminyuma özgü gereklilikleri karşıladığını kanıtlar.


8. Mekanik Bağlantılar: Cıvata, Perçin ve Diğer Elemanların Kontrolü

Alüminyum yapıların montajında kaynak kadar önemli olan bir diğer bağlantı yöntemi de mekanik bağlantılardır. EN 1090-3, cıvata, perçin ve diğer bağlantı elemanlarının kullanımı için detaylı gereksinimler sunar. Standart, bağlantı elemanlarının malzeme kalitesini, sıkma torklarını, deliklerin boyutlarını ve bağlantıların korozyona karşı korunmasını denetler. Özellikle cıvata sıkma torklarının doğru bir şekilde uygulanması, yapının bütünlüğünü ve dayanımını doğrudan etkiler. Bu nedenle, montaj ekibinin bu konuda eğitimli olması ve uygun ekipmanları kullanması gereklidir.


9. Saha Kontrolü ve Malzeme İzlenebilirliği: Montaj Öncesi Hazırlık

EN 1090-3‘e göre, montaj sürecine başlamadan önce sahaya gelen tüm yapısal bileşenlerin kontrolü ve izlenebilirliği sağlanmalıdır. Malzemelerin taşıma sırasında hasar görüp görmediği, doğru boyutlarda ve sayıda olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca, her bir bileşenin Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) dokümanlarına göre doğru sertifikasyonlara sahip olduğu doğrulanmalıdır. Bu ön kontroller, montaj sürecinde oluşabilecek hataları ve gecikmeleri önler. İzlenebilirlik, bir sorun yaşandığında kaynağının kolayca tespit edilmesini sağlar.


10. Personel Yeterliliği: Montaj Ekibinin Eğitim ve Belgelendirme Zorunluluğu

Montaj sürecinin kalitesi, doğrudan bu süreci yürüten personelin yeterliliğine bağlıdır. EN 1090-3, montaj ekibindeki her bir çalışanın işin gereklerine uygun eğitim ve belgelendirmeye sahip olmasını zorunlu kılar. Bu, özellikle kaynakçılar, cıvata sıkma operatörleri ve diğer teknik personel için geçerlidir. Personelin düzenli olarak güncel standartlar ve güvenlik prosedürleri hakkında eğitilmesi, hem iş güvenliğini artırır hem de montaj kalitesini güvence altına alır. Personel belgeleri, denetim sırasında sunulması gereken önemli dokümanlardandır.


11. Fabrika Üretim Kontrolü (FPC): Belgelendirme Sürecinin Temeli

Fabrika Üretim Kontrolü (FPC), EN 1090-3 belgelendirme sürecinin temel taşıdır. FPC, firmanın alüminyum yapıların montaj süreçlerini ve kalite kontrol sistemlerini sistematik olarak nasıl yönettiğini gösteren bir dizi prosedür ve kayıt sistemidir. FPC, malzemelerin sahaya kabulünden, montajın her aşamasına ve son ürünün müşteriye teslimine kadar tüm süreçlerin kontrolünü sağlar. Onaylanmış kuruluş tarafından yapılacak denetimlerde, denetçiler öncelikle firmanın FPC sisteminin etkinliğini incelerler. Etkin bir FPC sistemi, belgelendirme sürecinin başarısını doğrudan etkiler.


12. Teknik Dokümantasyon Yönetimi: Montaj Süreci Belgelerinin Önemi

EN 1090-3 sertifikasyon süreci, kapsamlı bir dokümantasyon yönetimini gerektirir. Bu belgeler, bir yapının montajının her aşamasının izlenebilirliğini sağlar. Firmanın sunması gereken belgeler arasında; montaj planları, malzeme sertifikaları, kaynak prosedür şartnameleri (WPS), kaynakçı yeterlilik belgeleri (WPQ), saha muayene raporları ve son montaj test sonuçları yer alır. Bu dokümanların eksiksiz, güncel ve tutarlı olması, denetim sırasında firmanın şeffaflığını ve kaliteye olan bağlılığını kanıtlar.


13. Kaynak Koordinatörü ve Saha Deneyimi: Başarı için Liderlik

EN 1090-3 standardı, bir kaynak koordinatörünün varlığını zorunlu kılar. Bu kişi, alüminyum kaynak ve montaj süreçleri konusunda özel bilgi ve deneyime sahip olmalıdır. Kaynak koordinatörü, doğru kaynak prosedürlerinin belirlenmesi, kaynakçıların eğitimi ve yetkilendirilmesi, dokümantasyonun yönetimi ve denetimlere hazırlık gibi kritik görevleri üstlenir. Montaj sahasında, kaynak koordinatörünün liderliği, işlemlerin plana ve standartlara uygun bir şekilde yürütülmesini sağlar. Bu kişi, sahadaki tüm teknik süreçlerin garantörüdür.


14. Bağımsız Denetim ve Uygunluk Kontrolü: Onaylanmış Kuruluşların Rolü

EN 1090-3 belgesi, onaylanmış kuruluş (notified body) adı verilen, Avrupa Komisyonu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız bir denetim kuruluşu tarafından verilir. Bu kuruluşlar, firmanın Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) sistemini denetler ve standardın tüm gerekliliklerini karşılayıp karşılamadığını değerlendirir. Denetimler, objektif ve tarafsız bir şekilde yapılır ve firmanın kendi beyanlarının bağımsız bir üçüncü tarafça doğrulanmasını sağlar. Bu bağımsız denetim süreci, belgenin güvenilirliğini ve itibarını garanti altına alır ve CE işareti‘nin uluslararası geçerliliğini destekler.


15. İş Güvenliği ve Çevre: EN 1090-3’ün Dolaylı Katkıları

EN 1090-3 doğrudan bir iş güvenliği veya çevre standardı olmamasına rağmen, bu konulara dolaylı olarak önemli katkılar sağlar. Montaj planlamasının getirdiği düzen, iş kazası riskini azaltır. Standart, montaj ekipmanlarının (vinçler, iskeleler vb.) güvenli bir şekilde kullanılmasını ve montaj sahasında risk analizi yapılmasını teşvik eder. Ayrıca, atık malzemelerin yönetimi ve çevresel etkilere duyarlı bir yaklaşım, firmanın bu konulardaki itibarını güçlendirir. Bu standart, firmanın daha sorumlu ve sürdürülebilir bir iş modeli benimsemesine yardımcı olur.


16. Periyodik İzleme ve Belgenin Devamlılığı: Sürekli Kalite Güvencesi

EN 1090-3 sertifikası, bir defalık bir onay değildir. Belge verildikten sonra, onaylanmış kuruluş tarafından periyodik gözetim denetimleri yapılır. Bu denetimler, firmanın Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) sisteminin ve montaj süreçlerinin hala standartlara uygun olduğunu doğrular. Bu sürekli izleme süreci, firmanın kaliteden ödün vermemesini ve süreçlerini sürekli olarak iyileştirmesini sağlar. Bu sayede, firmanın montaj hizmetlerinin kalitesi uzun vadede de garanti altına alınmış olur. Gözetim denetimleri, firmanın sertifikayı hak etmeye devam ettiğini gösterir.


17. EN 1090-3’ün Uygulama Alanları: Cephe Sistemleri, Reklam Panoları ve Çatı Yapıları

Alüminyum yapısal bileşenler, hafiflikleri, korozyon dirençleri ve estetik esneklikleri nedeniyle geniş bir yelpazede kullanılır. EN 1090-3 belgesi, bu bileşenlerin kullanıldığı birçok sektör için zorunludur. Örneğin, modern binalarda cephe sistemleri ve giydirme cepheler için alüminyum yaygın olarak kullanılır. Ayrıca, reklam panoları, çatılar, kış bahçeleri ve seralar gibi estetik ve dayanıklılık gerektiren alanlarda da bu standart geçerlidir. Bu belge, bu sektörlerde faaliyet gösteren firmalar için zorunlu bir gerekliliktir ve sektördeki itibarlarını güçlendirir.


18. Sertifikasyonun Getirdiği Rekabet Avantajı

Alüminyum yapı montajı yapan bir firmanın EN 1090-3 sertifikasına sahip olması, sektörel rekabette önemli bir avantaj sağlar. Müşteriler ve iş ortakları, belgelendirilmiş bir firma ile çalıştıklarında, ürünlerin ve montaj hizmetlerinin en yüksek kalite ve güvenlik standartlarına uygun olduğundan emin olurlar. Bu durum, firmanın pazardaki güvenilirliğini ve saygınlığını artırır, yeni müşteriler kazanmasını kolaylaştırır ve mevcut müşterilerle olan ilişkileri güçlendirir. Özellikle büyük projelerde, bu belge, ihaleye katılmak için bir ön koşul olabilir.


19. Maliyet Etkinliği: Kaliteli Montajın Uzun Vadeli Faydaları

EN 1090-3 sertifikasyonu için yapılan ilk yatırım maliyetli görünebilir. Ancak, bu yatırımın uzun vadede sağladığı faydalar bu maliyetin çok ötesindedir. Sertifikasyon süreci, firmanın montaj süreçlerini optimize eder, hatalı montaj oranlarını düşürür ve yeniden işleme maliyetlerini azaltır. Bu, operasyonel verimliliği artırarak kârlılığı yükseltir. Ayrıca, CE işareti sayesinde Avrupa pazarına kolay erişim ve artan rekabet gücü, firmanın gelirini ve iş hacmini artırır. Bu nedenle, sertifika almak sadece bir maliyet değil, aynı zamanda stratejik bir yatırım olarak görülmelidir.


20. Montajda Yaygın Yapılan Hatalar ve Bunlardan Kaçınma Yolları

Montaj sahasında yapılan en yaygın hatalar, proje gecikmelerine ve güvenlik sorunlarına yol açabilir. Bu hataların başında, yanlış sıkılmış cıvatalar, uygun olmayan kaynak parametreleri, malzeme taşıma sırasında oluşan hasarlar ve eksik veya yanlış dokümantasyon gelir. EN 1090-3‘ün getirdiği sistematik yaklaşım, bu hataların önüne geçer. Kapsamlı bir montaj planı, düzenli saha denetimleri ve personel eğitimleri, bu tür sorunların baştan engellenmesini sağlar. Kaliteye odaklanmak, hem zaman hem de para tasarrufu sağlar.


21. Hasar Onarımı ve Modifikasyon: Saha Uygulamalarına Yönelik Gereklilikler

EN 1090-3 standardı, sadece ilk montaj sürecini değil, aynı zamanda montaj sırasında veya sonrasında oluşabilecek hasarların onarımını ve yapısal modifikasyonları da kapsar. Bu tür işlemlerin, orijinal standartlara uygun olarak, onaylanmış prosedürlerle yapılması zorunludur. Onarım ve modifikasyonlar için de uygun kaynak prosedürleri (PQR) ve yeterli personel (WPQ) gereklidir. Bu gereklilik, yapının uzun vadede güvenliğini ve bütünlüğünü korumasını sağlar ve olası riskleri en aza indirir.


22. Saha Mühendisliği ve Lojistik Planlaması: Montajın Verimliliği

Başarılı bir EN 1090-3 sertifikasyon süreci, sahada yapılan mühendislik ve lojistik planlamasına da dayanır. Malzemelerin doğru zamanda, doğru yerde ve doğru sırayla teslim edilmesi, montaj sürecinin verimli ve kesintisiz ilerlemesini sağlar. Mühendislik ekibinin, sahadaki potansiyel sorunlara hızlı çözümler üretebilmesi ve montaj ekibine teknik destek sağlaması kritiktir. İyi bir saha yönetimi, projenin zamanında ve bütçeye uygun bir şekilde tamamlanmasını garanti eder.


23. Yapısal Raporlama ve Kalite Kayıtları: Detaylı Belgelerle Güvence

EN 1090-3 belgelendirmesinde, her aşamanın detaylı bir şekilde raporlanması ve kayıt altına alınması esastır. Bu raporlar, saha denetimlerini, test sonuçlarını, malzeme uygunluk belgelerini ve olası uygunsuzlukları içerir. Kalite kayıtlarının düzenli ve sistematik bir şekilde tutulması, denetim sırasında firmanın şeffaflığını kanıtlar. Bu kayıtlar aynı zamanda, gelecekteki bakım, onarım veya modifikasyon işlemleri için de önemli bir başvuru kaynağı teşkil eder.


24. İşletme İçi Farkındalık ve Eğitim: Tüm Ekibin Katılımı

EN 1090-3 sertifikasyon süreci, tüm firma personelinin katılımını ve farkındalığını gerektirir. Yalnızca üst yönetimin değil, montaj ekibinden kalite kontrol personeline kadar herkesin standartın gerekliliklerini anlaması ve benimsemesi önemlidir. Bu, etkili eğitim programları, düzenli toplantılar ve iç iletişim süreçleriyle sağlanabilir. Bir firma içinde kaliteye adanmış bir kültürün oluşturulması, belgelendirme sürecinin başarıyla tamamlanmasını ve sürdürülmesini sağlar.


25. Sonuç: EN 1090-3 Sertifikası, Alüminyum Yapı Montajında Bir Zorunluluktur

Sonuç olarak, EN 1090-3 sertifikası, alüminyum yapısal bileşenlerin montajında faaliyet gösteren firmalar için yasal bir gereklilikten öte, stratejik bir zorunluluktur. Bu belge, ürünlerin güvenliğini, kalitesini ve dayanıklılığını garanti altına alarak, firmaya Avrupa pazarında rekabet etme ve iş hacmini artırma imkanı sunar. Sertifikasyon süreci, firmanın operasyonel süreçlerini iyileştirir ve kaliteye olan taahhüdünü müşterilere ve denetim kuruluşlarına kanıtlar. EN 1090-3‘e uyum, bir firmanın alüminyum yapı montajında lider konumda yer alması için kritik bir adımdır ve gelecekteki büyüme için sağlam bir temel oluşturur.


26. EN 1090-3 ve Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (CPR): Yasal Çerçevenin Belirlenmesi

EN 1090-3 gibi uyumlaştırılmış bir standardın varlığı, doğrudan Avrupa Birliği’nin Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (CPR)‘ne dayanır. CPR, yapı ürünlerinin Avrupa Ekonomik Alanı’nda serbest dolaşımını sağlamak amacıyla, ürünlerin temel güvenlik ve performans gerekliliklerini karşılamasını zorunlu kılar. EN 1090-3, bu yasal yönetmeliğin teknik gerekliliklerini detaylandıran bir kılavuz görevi görür. Bir firma, EN 1090-3‘ün tüm şartlarını yerine getirdiğinde, ürününün CPR’nin belirlediği temel gerekliliklere uygun olduğunu otomatik olarak kanıtlamış olur. Bu süreç, firmanın ürünlerine CE işareti koyma yetkisi kazanmasını sağlar. Bu nedenle, EN 1090-3 sertifikası, sadece bir teknik belge değil, aynı zamanda Avrupa pazarında yasal olarak faaliyet göstermenin temel bir gerekliliğidir. Bu bağlamda, sertifikasyon süreci, bir yasal uyumluluk süreci olarak da değerlendirilmelidir.


Sonuç Olarak, EN 1090-3 sertifikası almak, çelik yapıların montaj sürecinde güvenlik, dayanıklılık ve kaliteyi garanti altına alır. Bu sertifikayı almak, çelik yapıların CE işareti almasına ve Avrupa pazarında yasal olarak satılmasına olanak tanır. Montaj süreçlerinizi profesyonel bir danışmanlık firması ile yönetmek, başarınızı artıracaktır.

Kavi Danışmanlık, EN 1090-3 sertifikasına sahip olmak isteyen firmalar için danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Uzman ekibimiz, çelik yapı montaj süreçlerinizi uluslararası standartlara uygun hale getirir.

📞 İletişim: +90 507 331 01 52
🌐 Web Sitemiz: www.kavidanismanlik.com

Kimyasalların Kaydı Mevzuat

1090-3
1090-3
1090-3
1090-3
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?