CSR Kimyasal Güvenlik Raporu KKDİK (Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik) kapsamında yılda 10 tonun üzerinde piyasaya arz edilen veya ithal edilen tehlikeli kimyasallar için hazırlanması zorunlu olan detaylı teknik bir belgedir. Avrupa Birliği’ndeki karşılığı olan Chemical Safety Report (CSR), Türkiye’de Türk REACH olarak da bilinen KKDİK kapsamında aynı teknik gereklilikleri içerir.

Bu raporlar, kimyasal maddelerin insan sağlığı ve çevre üzerindeki potansiyel etkilerinin değerlendirildiği, risklerin tanımlandığı ve gerekli kontrol önlemlerinin belirlendiği kritik dokümanlardır. Özellikle imalatçı, ithalatçı ve yalıtılmış ara madde tedarikçileri için yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından büyük önem taşır.


Kimyasal Güvenlik Raporu Neleri İçerir?

Hazırladığımız Kimyasal Güvenlik Raporları aşağıdaki bölümleri kapsamaktadır:

🔹 Madde tanımı ve sınıflandırması (CLP uyumlu)
🔹 Tehlike tanımları ve fizikokimyasal özellikler
🔹 İnsan sağlığı ve çevre üzerindeki etkilerin değerlendirilmesi
🔹 DNEL (Türevlenen Etkisiz Seviyeler) ve PNEC (Tahmini Etkisiz Konsantrasyonlar) hesaplamaları
🔹 Maruziyet senaryoları ve kullanım kategorileri (use descriptors)
🔹 Risk karakterizasyonu ve güvenlik önlemleri
🔹 Kontrol tedbirleri ve uygulama önerileri

Bu analizler, ECHA tarafından tanımlanmış metodolojilere ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın güncel rehberlerine uygun olarak gerçekleştirilir.


Kimyasal Güvenlik Raporu Hazırlama Süreci Nasıl İşliyor?

  1. Kimyasal veri toplama ve ön değerlendirme
  2. Eksik verilerin tespiti ve tamamlama planı
  3. Maruziyet senaryolarının modellenmesi
  4. Risk değerlendirme adımları (RCR hesaplamaları)
  5. Raporun tamamlanması ve Türkçe olarak sunulması

Neden Profesyonel Destek Almalısınız?

Kimyasal Güvenlik Raporu hazırlığı, yüksek teknik bilgi ve uzmanlık gerektirir. Hatalı veya eksik hazırlanan raporlar hem idari yaptırımlar hem de ithalat/üretim kısıtlamaları doğurabilir.

🔸 KKDİK’e %100 uyumlu içerik
🔸 Deneyimli kimya mühendisleri ve çevre uzmanları
🔸 Uluslararası sistemlere entegre çözümler
🔸 Gizlilik sözleşmesi ile güvenli hizmet


Anlıyorum. Amacınızın, daha önce detaylandırdığımız (Kimyasal Güvenlik Raporu) konusuna ait alt başlıkları 1. başlıktan itibaren tekrar listelemek olduğunu teyit ediyorum.


Kimyasal Güvenlik Raporu: KKDİK/REACH Uyumunda Kritik Detaylar

1. CSR’nin Hukuki Dayanağı: KKDİK Yönetmeliği ve REACH İlişkisi


Kimyasal Güvenlik Raporu, Türkiye’de KKDİK Yönetmeliği‘nin (Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması) temel gerekliliklerinden biridir. Bu yönetmelik, Avrupa Birliği’ndeki REACH Tüzüğü esas alınarak hazırlanmıştır. REACH, kimyasal madde üreten veya ithal eden firmaları, ürünlerinin güvenliğini kanıtlamaya zorlar. Türkiye’de bir firmanın yıllık 10 ton ve üzeri miktarda tehlikeli madde kaydı yapması gerekiyorsa, bu kaydın ayrılmaz bir parçası olarak CSR’yi sunması yasal bir zorunluluktur. Kimyasal Güvenlik Raporu, temelde REACH’teki gerekliliklerin KKDİK’e uyarlanmış halidir.


2. Nicel Risk Karakterizasyonu: DNEL ve PNEC Eşik Değerlerinin Hesaplanması


CSR’nin en teknik ve zorlu kısmı, kimyasalın riskini tanımlayan Nicel Risk Karakterizasyonudur. Bu, iki temel eşik değerin hesaplanmasını içerir:

  • DNEL (Türetilmiş Etkisiz Seviye): İnsan sağlığı için, kimyasala maruz kalmanın güvenli kabul edildiği maksimum konsantrasyon düzeyi (Derived No-Effect Level). Çalışanlar, tüketiciler ve hassas gruplar için ayrı ayrı hesaplanır.
  • PNEC (Öngörülen Etkisiz Konsantrasyon): Çevre için, kimyasala maruz kalmanın ekosisteme zarar vermeyeceği maksimum konsantrasyon düzeyi (Predicted No-Effect Concentration). Su, toprak, hava gibi farklı ortamlar için belirlenir.

Bu değerler, kimyasalın toksikoloji ve ekotoksikoloji verileri kullanılarak bilimsel bir metotla türetilir.


3. Maruz Kalma Senaryolarının Geliştirilmesi ve Detaylandırılması


Kimyasal Güvenlik Raporu, bir kimyasalın yaşam döngüsü boyunca (üretimden imhaya kadar) insanlara ve çevreye nasıl maruz kalabileceğini gösteren Maruz Kalma Senaryoları (Exposure Senarios) içerir. Bu senaryolar, kimyasalın tüm kullanım alanlarını detaylandırır:

  • Profesyonel Kullanım: Sanayi tesislerinde çalışanlar (üretim, laboratuvar).
  • Tüketici Kullanımı: Evde veya kişisel bakım ürünlerinde son kullanıcı.
  • Çevreye Salım: Atık su, hava emisyonları ve toprağa karışma.

Her senaryo için maruz kalma seviyeleri (saat/gün, miktar) hesaplanır ve risk değerlendirmesi bu senaryolara göre yapılır.


4. Risk Oranı (RCR) Hesaplaması ve Güvenli Kullanımın Kanıtlanması


CSR’nin nihai amacı, kimyasalın güvenli bir şekilde kullanıldığını kanıtlamaktır. Bu, Risk Karakterizasyon Oranının (Risk Characterization Ratio – RCR) hesaplanmasıyla yapılır.

RCR=Es¸​ik Deg˘​er (DNEL/PNEC)Maruz Kalma Du¨zeyi (Exposure Level)​

Güvenli bir kullanım için, RCR değerinin 1’den küçük (tercihen RCR≤0.8) olması gerekir. Eğer hesaplanan RCR>1 ise, risk kabul edilemez demektir ve raporda acilen Risk Azaltıcı Önlemler (Risk Management Measures – RMMs) önerilmelidir.


5. Kimyasal Güvenlik Değerlendirmesi (CSA) ve Kimyasal Güvenlik Raporu Arasındaki İlişki


Kimyasal Güvenlik Değerlendirmesinin (Chemical Safety Assessment – CSA) çıktılarını içeren teknik rapordur. Başka bir deyişle, CSA, bir kimyasalın tehlike ve risklerinin belirlenmesi sürecidir; Kimyasal Güvenlik Raporu ise bu sürecin tüm detaylarının ve sonuçlarının yer aldığı belgedir. CSA süreci, tehlike tanımlama, maruz kalma değerlendirmesi ve risk karakterizasyonunu kapsar; Kimyasal Güvenlik Raporu ise tüm bu adımları sistematik bir şekilde sunar.


6. Maddenin Tehlike Sınıflandırması ve Etiketleme Verilerinin Kullanımı


CSR’nin başlangıcında, kimyasal maddenin mevcut yasalara göre doğru Tehlike Sınıflandırması ve Etiketlemesi (CLP / SEA) yapılır. Bu sınıflandırma, maddenin kanserojen, mutajen, üreme için toksik (CMR) olup olmadığını veya çevresel zararlarını gösterir. Kimyasal Güvenlik Raporu boyunca yapılan risk değerlendirmesi, bu sınıflandırmaya ve maddenin fiziksel-kimyasal özelliklerine (kaynama noktası, uçuculuk) dayanır. Sınıflandırma, risk azaltıcı önlemlerin belirlenmesinde kilit rol oynar, çünkü risk yönetimi, tehlikenin büyüklüğüyle doğru orantılı olmalıdır.


7. Mesleki Maruz Kalma Senaryoları ve İşyeri Limitleri (OEL)


Kimyasal Güvenlik Raporu , kimyasal maddeyi kullanan veya üreten işçilerin sağlığını korumaya odaklanır. Mesleki Maruz Kalma Senaryoları, kimyasalın hangi endüstriyel ortamlarda, hangi sıklıkta ve hangi yollarla (inhalasyon, dermal) çalışanlara ulaştığını analiz eder. Bu senaryolar, mevcut DNEL değerlerini, ulusal İşyeri Maruziyet Limitleri (Occupational Exposure Limits – OEL) ile karşılaştırır ve mevcut mühendislik kontrollerinin (havalandırma, kapalı sistem) yeterli olup olmadığını değerlendirir. Amaç, maruziyet seviyesinin (DNEL) altında tutulduğunu kanıtlamaktır.


8. Çevresel Maruz Kalma Senaryoları ve Atık Yönetimi


Çevreye olan risk, CSR’nin önemli bir bölümünü oluşturur. Çevresel Maruz Kalma Senaryoları, kimyasalın arıtma tesislerine, toprağa veya havaya ne kadar ve hangi formda salındığını inceler. Raporda, maddenin çevredeki kalıcılığı (P) ve biyobirikimi (B) gibi özellikler değerlendirilir. Belgede, firmanın kullandığı Atık Yönetim Önlemleri (ön arıtma, geri dönüşüm) detaylandırılmalı ve PNEC değerlerinin aşılmadığı kanıtlanmalıdır.


9. Risk Azaltıcı Önlemlerin Hiyerarşisi (RMMs): Öncelikler


CSR’de önerilen Risk Azaltıcı Önlemler (RMMs), belirli bir hiyerarşiye uygun olmalıdır. Bu hiyerarşi, en katı ve etkili önlemleri önceliklendirir:

  1. Eliminasyon/İkame: Tehlikeli maddeyi daha az tehlikeli bir maddeyle değiştirmek.
  2. Mühendislik Kontrolleri: Kapalı sistemler, yerel emiş havalandırması.
  3. İdari Kontroller: İş rotasyonu, eğitim, prosedürler.
  4. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD): Maske, eldiven, gözlük (son çare olmalıdır).

Kimyasal Güvenlik Raporu, firmanın bu hiyerarşiye uyduğunu ve en üst düzeydeki önlemleri almaya çalıştığını göstermelidir.


10. CSR’nin İhracatçı Firmalar İçin REACH Kaydındaki Rolü


Türkiye’den Avrupa Birliği (AB) pazarına ihracat yapan firmalar için KKDİK’e uygun olarak hazırlanan CSR, REACH uyumunun da temelini oluşturur. AB’deki ithalatçılar (Only Representative – OR veya doğrudan ithalatçı), KKDİK kapsamında hazırlanmış ve bilimsel geçerliliği olan CSR’yi kullanarak AB’de REACH Kaydı yapabilirler. Bu nedenle, uluslararası ticaret yapan firmalar için CSR, bir yerel zorunluluktan öte, uluslararası ticaretin kapısını açan teknik bir dokümandır ve pazar erişimi için hayati öneme sahiptir.


Elbette, Kimyasal Güvenlik Raporu (CSR) konusuna kaldığımız yerden, 11. başlıktan itibaren devam ediyorum. Bu başlıklar, raporun bilimsel veri toplama ve teknik analiz aşamalarını detaylandırıyor.


Kimyasal Güvenlik Raporu (CSR): Teknik Veri Toplama ve Analiz (Devam)

11. Kimyasal Maddenin Tanımlanması ve Saflık Analizleri


CSR’nin ilk ve en temel adımı, kaydedilecek maddenin kimyasal kimliğinin kusursuzca belirlenmesidir. Bu süreç, sadece CAS ve EC numaralarını vermekle kalmaz, aynı zamanda maddenin saflık derecesini, bileşimini ve var olan safsızlıkların detaylı bir analizini de içerir. Özellikle kompleks karışımlar ve UVCB (Bilinmeyen veya Değişken Bileşimli, Karmaşık Reaksiyon Ürünleri veya Biyolojik Malzemeler) maddeler için, raporun bu bölümü HPLC veya GC-MS gibi cihazlarla yapılmış Spektroskopik Analiz Raporlarını referans göstermelidir. Yanlış veya eksik kimlik tespiti, tüm risk değerlendirmesini geçersiz kılar.


12. Maddenin Fiziksel ve Kimyasal Tehlike Değerlendirmesi


CSR, maddenin insan sağlığı ve çevreye yönelik biyolojik risklerinden önce, fiziksel tehlikelerini (yanıcılık, patlayıcılık, oksitleyicilik, aşındırıcılık) detaylıca değerlendirmelidir. Bu bölümde, parlama noktası, patlama limitleri, kaynama noktası gibi kritik veriler kullanılır. Bu veriler, özellikle taşıma, depolama ve endüstriyel kullanım sırasında alınması gereken temel güvenlik önlemlerini belirlemek için hayati önem taşır; zira doğru depolama sıcaklıkları ve havalandırma bu verilere göre planlanır.


13. Toksikolojik Veri Seti ve Veri Boşluklarının Yönetimi (Waiving)


CSR’nin toksikoloji bölümü, maddenin akut ve kronik etkilerini gösteren kapsamlı bir veri seti gerektirir. Bu veri seti, OECD test yöntemlerine göre yapılan çalışmaları içermelidir. Eğer gerekli test verileri mevcut değilse (Veri Boşluğu), CSR’de bu boşluğun nasıl yönetileceği açıklanmalıdır. Veri boşlukları, ya yeni testler yaptırılarak doldurulur ya da bilimsel gerekçelerle (Waiving – Feragat) ilgili testin gereksiz olduğu kanıtlanır (örneğin, benzer bir kimyasalın verileri veya maruziyetin çok düşük olması). Feragat (waiving) kararı, yüksek düzeyde uzmanlık gerektirir.


14. Mesleki Hijyen Ölçümleri ve Maruz Kalma Tahmini


CSR’de sunulan Mesleki Maruz Kalma Düzeyleri, ya endüstri standardı maruz kalma modelleri (EUSES,ECETOC TRA) kullanılarak tahmin edilir ya da firmanın kendi tesisinde yaptığı mesleki hijyen ölçümleri ile doğrulanır. Özellikle yüksek riskli veya yüksek tonajlı maddelerde, CSR’nin maruz kalma tahminlerini firmanın gerçek işyeri ortam havası ölçümleriyle desteklemesi, raporun güvenilirliğini ve denetimdeki geçerliliğini büyük ölçüde artırır. Bu ölçümler, modelleme tahminlerinin gerçekçi olduğunu kanıtlar.


15. Tüketici Kullanım Senaryoları ve Çocuk Güvenliği Analizi


Eğer bir kimyasal madde, nihai olarak tüketici ürünlerinde kullanılıyorsa (örneğin boyalar, yapıştırıcılar, temizlik maddeleri), CSR’de Tüketici Kullanım Senaryoları detaylandırılmalıdır. Bu senaryolar, tüketicinin ürünü ne sıklıkta, ne kadar süreyle ve hangi yolla kullanacağını içerir. Özellikle DNEL değerleri, çocuklar ve hamile kadınlar gibi hassas tüketici grupları dikkate alınarak daha katı Güvenlik Faktörleri ile hesaplanır. Tüketici maruziyet senaryoları, ürün ambalajı üzerindeki talimatlar ve konsantrasyon sınırları ile yakından ilişkilidir.


16. Risk Yönetim Önlemlerinin Maliyet-Etkinlik Analizi


Kimyasal Güvenlik Raporu, önerilen Risk Azaltıcı Önlemlerin (RMMs) sadece teknik olarak uygulanabilirliğini değil, aynı zamanda maliyet-etkinliğini de dikkate almalıdır. Mühendislik kontrol önlemleri (örneğin yeni bir havalandırma sistemi veya kapalı döngü kurulumu) yüksek maliyetli olabilir. CSR, bu önlemlerin risk seviyesindeki düşüşle orantılı bir maliyet getirdiğini ve firmanın bu önlemleri almaya ekonomik olarak gücü yettiğini gerekçelendirmelidir. Ancak, risk kabul edilemez düzeydeyse (RCR>1), maliyet ne olursa olsun, en etkili önlemlerin alınması zorunludur.


17. CSR’nin Güncellenmesi Zorunluluğu (Yasal ve Teknik Değişiklikler)


CSR, statik bir rapor değildir; dinamik bir belgedir ve yasal veya teknik değişiklikler olduğunda güncellenmesi zorunludur. Güncelleme gerektiren kritik durumlar şunlardır:

  1. Kimyasalın tehlike sınıflandırmasında köklü bir değişiklik olması.
  2. Yeni veya farklı bir kullanım alanı ortaya çıkması ve bu yeni kullanımın CSR’de henüz kapsanmamış olması.
  3. Uygulanan RMM’lerin yetersiz olduğunun ortaya çıkması (örneğin RCR>1 sonucunun alınması).
  4. Tonaj miktarının bir üst kayıt seviyesine geçmesi (örneğin yıllık 10 tondan 100 tona). CSR’nin güncelliği, firmanın yasal sorumluluğunun sürdüğünü gösterir ve denetimlerde temel sorgulama konularından biridir.

18. Ekotoksikoloji Veri Seti ve Çevresel Toksisite Testleri


Çevresel risk değerlendirmesi için CSR, kimyasalın ekotoksikolojik verilerini içerir. Bu, maddenin farklı su canlıları üzerindeki toksisitesini gösteren testleri içerir: Alglere, Su Piresine (Daphnia) ve Balıklara yönelik OECD’ye uygun testler. Bu test sonuçları kullanılarak, farklı çevresel ortamlar (su, sediman, toprak) için PNEC değerleri hesaplanır. Çevresel toksisite verileri, maddenin atık sularla kontrolsüz salımının ekosisteme vereceği zararın tahmin edilmesini sağlar ve firmanın atık su deşarj standartlarının belirlenmesinde kullanılır.


19. Kimyasal Güvenlik Raporu’nun Güvenlik Bilgi Formu (GBF/SDS) ile Bağlantısı


CSR’nin nihai ve pratik çıktısı, firmanın bu kimyasalı ticari olarak sattığı veya kullandığı müşterilerine sunmak zorunda olduğu Genişletilmiş Güvenlik Bilgi Formu (GBF / SDS)‘dur. CSR’de belirlenen tüm DNEL/PNEC değerleri, RCR sonuçları ve RMM önerileri, GBF’nin 8, 12, 13 ve ek bölümünde yer alan Maruz Kalma Senaryolarına aktarılmalıdır. CSR’deki bilimsel bilgilerin, kullanıcıya pratik ve anlaşılır bir formda aktarılması bu bağlantı sayesinde sağlanır. SDS’in, CSR ile teknik olarak uyumlu olması zorunludur.


20. Karışımlar İçin CSR Hazırlığı ve Bileşen Bazında Değerlendirme


KKDI˙K/REACH kapsamında kayıt yükümlülüğü genellikle saf maddeler için geçerli olsa da, bir karışımın (örneğin bir boya, vernik veya deterjan) içindeki her bir tehlikeli bileşen (belirli bir eşik değerin üzerinde) için ayrı ayrı CSR hazırlanması veya mevcut CSR’ye atıfta bulunulması gerekebilir. Karışım bazında risk değerlendirmesi yapılırken, bileşenlerin kümülatif veya sinerjik etkileri de dikkate alınmalıdır. Bu, birden fazla kimyasalın birlikte kullanıldığında oluşturduğu toplam riskin doğru değerlendirilmesini sağlar ve karışım üreticilerinin sorumluluğunu artırır.


Elbette, Kimyasal Güvenlik Raporu (CSR) konusuna kaldığımız yerden, 21. başlıktan itibaren devam ediyorum. Bu başlıklar, rapordaki ileri düzey teknik analizleri ve kurumsal yönetim detaylarını kapsıyor.


Kimyasal Güvenlik Raporu (CSR): İleri Düzey Analizler ve Yönetim (Devam)

21. Kümülatif ve Sinerjik Etkilerin CSR’deki Değerlendirilmesi


Kimyasal güvenlik değerlendirmesinde en zorlu konulardan biri, farklı maddelerin vücutta birikmesi (Kümülatif Etki) veya birden fazla kimyasalın birlikte kullanıldığında tek tek oluşturdukları riskten daha yüksek bir etki yaratması (Sinerjik Etki) durumudur. KKDI˙K/REACH mevzuatı, CSR‘nin mümkün olduğunca bu etkileri dikkate almasını teşvik eder. Eğer bir işyerinde çalışanlar aynı anda iki farklı çözücüye maruz kalıyorsa, CSR maruz kalma senaryoları bu çözücülerin toplam riskini ve olası sinerjik etkilerini değerlendirmelidir. Bu tür kompleks değerlendirmeler, yalnızca bilimsel geçerliliği olan toksikolojik modeller kullanılarak yapılır ve RCR hesaplamasının daha hassas olmasını sağlar.


22. Kayıt Dosyasında Sunulan CSR’nin Gizliliği ve Ticari Sırların Korunması


CSR Raporu, bir firmanın kimyasal üretim proseslerine, kullanılan ham maddelere ve spesifik güvenlik önlemlerine dair kritik ve hassas ticari sırları içerir. KKDI˙K kapsamında CSR’nin Bakanlık‘a sunulan kayıt dosyasının bir parçası olması, bu bilgilerin gizliliğinin korunmasını zorunlu kılar. Kayıt sahibi firma, dosyanın ilgili bölümlerini ticari sır olarak işaretleyebilir. Ancak, kimyasalın tehlike ve risk yönetimine ilişkin temel güvenlik verileri (DNEL, PNEC, RMM’ler) gizlenemez; bu bilgiler kamu güvenliği için açıktır. CSR’yi hazırlayan uzmanlar, bu hassas bilgileri en katı gizlilik protokolleri altında yönetmekle yükümlüdür.


23. CSR Hazırlığında Uluslararası Modelleme Yazılımlarının Kullanımı (EUSES, ECETOC TRA)


CSR‘nin maruz kalma ve çevresel salım tahminleri bölümleri, genellikle bilimsel geçerliliği kanıtlanmış uluslararası yazılımlar kullanılarak modellenir. En yaygın kullanılanlardan bazıları şunlardır:

  • EUSES (European Union System for the Evaluation of Substances): Çevresel maruz kalma ve risk değerlendirmesi için kullanılan kapsamlı bir yazılım.
  • ECETOC TRA (Targeted Risk Assessment): Hem mesleki hem de çevresel maruz kalma tahminlerini basitleştirilmiş bir şekilde yapmaya olanak tanıyan bir araçtır.

Bu modelleme yazılımları, firmanın gerçek maruz kalma ölçümlerinin olmadığı durumlarda güvenilir teorik tahminler üretmesini sağlar. CSR’de bu modellerin hangi varsayımlarla ve hangi girdi verileriyle kullanıldığı açıkça belirtilmelidir.


24. CSR’nin İzin (Authorisation) Süreçlerindeki Rolü (SVHC Maddeleri)


KKDI˙K/REACH mevzuatına göre, Çok Yüksek Önem Arz Eden Maddeler (SVHC – Substances of Very High Concern) listesine giren kimyasallar için piyasaya arz edilmeden önce özel İzin (Authorisation) alınması gerekebilir. Bu izin başvurusunun en kritik kısmı, maddenin kullanımına devam edilmesinin riskinin toplum ve çevre için kabul edilebilir olduğunu gösteren CSR‘dir. İzin sürecinde CSR’den beklenen, maddenin faydalarının risklerinden daha ağır bastığını ve firmanın önerdiği RMM‘ler ile riskin yeterince kontrol altına alındığını mutlak suretle kanıtlamasıdır. Bu, CSR’nin teknik zorluğunu ve yasal önemini en üst seviyeye taşır.


25. CSR ve Sürdürülebilirlik Raporlaması Arasındaki Bağlantı (ESG Uyumunda)


Günümüzde firmalar, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerini içeren Sürdürülebilirlik Raporları yayınlamaktadır. CSR Raporu, bu sürdürülebilirlik raporlaması için temel bir veri kaynağıdır. Kimyasalın DNEL/PNEC değerleri, RCR sonuçları ve önerilen RMM’ler:

  • Çevresel (E) Uyum: Firmanın çevresel salım ve atık yönetimi performansını somutlaştırır.
  • Sosyal (S) Uyum: Çalışanların sağlığını koruma taahhüdünü ve iş sağlığı güvenliği performansını gösterir.

Uygun ve detaylı hazırlanmış bir CSR, firmanın ESG hedeflerine ulaştığını kanıtlamasına yardımcı olur ve uluslararası yatırımcılar nezdinde güvenilirliğini artırır.


26. Maddenin Sınıflandırma ve Etiketleme Envanteri Bildirimi (CLP/SEA) İlişkisi


CSR sürecinde hazırlanan ilk ve en kritik adım, kimyasalın Tehlike Sınıflandırmasının (Classification) belirlenmesidir. Bu sınıflandırma, Türkiye’de SEA Yönetmeliği (Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması) ve AB’de CLP Tüzüğü‘ne göre yapılır. CSR raporu, bu sınıflandırmanın bilimsel dayanağını sunar ve bu bilgiyi Maddelerin Sınıflandırma ve Etiketleme Envanterine (C&L Inventory) bildirme yükümlülüğünü doğurur. Doğru sınıflandırma, hem doğru DNEL/PNEC eşik değerlerinin hesaplanması hem de doğru Risk Azaltıcı Önlemlerin (RMM) belirlenmesi için temel şarttır. Sınıflandırmadaki hata, tüm raporun ve buna bağlı SDS’lerin (Güvenlik Bilgi Formu) yasal geçerliliğini tehlikeye atar.


27. Kimyasal Güvenlik Uzmanı (KGU) ve Kimyasal Değerlendirme Uzmanı (KDU) Rolleri


CSR Raporu’nun yasal geçerliliği, raporu hazırlayan kişinin uzmanlığına bağlıdır. Türkiye’de KKDI˙K kapsamında bu süreci yöneten kilit figürler şunlardır:

  • Kimyasal Güvenlik Uzmanı (KGU): SDS (GBF) hazırlama konusunda yetkilendirilmiş uzman.
  • Kimyasal Değerlendirme Uzmanı (KDU): CSR’nin tamamını ve CSA (Kimyasal Güvenlik Değerlendirmesi) sürecini yönetme, DNEL/PNEC türetme ve RCR hesaplama yetkisine sahip en üst düzey uzman.

Büyük tonajlı veya yüksek riskli kimyasalların kayıt dosyasının eksiksiz ve yasal olarak doğru olması için, CSR’nin mutlaka Sertifikalı bir KDU gözetiminde hazırlanması gerekir. Bu uzmanlık, raporun bilimsel ve hukuki açıdan sorgulanamaz olmasını sağlar.


28. REACH/KKDİK Kapsam Dışı ve Muafiyet Durumlarının CSR’ye Yansıması


Her kimyasal madde KKDI˙K kapsamında kayıt edilmez. Bazı maddeler kapsam dışı (örneğin radyoaktif maddeler, atıklar) tutulurken, bazıları ise belirli amaçlar veya miktarlar için muafiyet kazanır (örneğin polimerler, araştırma ve geliştirme amaçlı maddeler). Bir firmanın kayıt yükümlülüğünden muaf olması, CSR hazırlama zorunluluğunu da ortadan kaldırır. Ancak, CSR danışmanlık sürecinde, firmanın kayıt yapıp yapmayacağını belirlemek için öncelikle bu muafiyet ve kapsam dışı durumların detaylı analizi yapılmalıdır. Bu ön analiz, gereksiz CSR maliyetlerini önlemek açısından kritiktir.


29. Maddenin Yaşam Döngüsü Analizi (LCA) ve CSR Verilerinin Kullanımı


CSR’de toplanan kapsamlı çevresel ve toksikolojik veriler, firmanın daha geniş çaplı Yaşam Döngüsü Analizi (Life Cycle Assessment – LCA) çalışmalarına zemin hazırlar. LCA, bir ürünün hammaddeden atık bertarafına kadar çevresel etkilerini bütünsel olarak değerlendirir. CSR’deki PNEC değerleri, çevresel maruz kalma senaryoları ve RMM önerileri, LCA’nın Çevresel Risk Değerlendirmesi aşamasında doğrudan kullanılır. Bu entegrasyon, firmanın hem yasal uyumluluğu hem de genel sürdürülebilirlik performansını tek bir veri tabanı üzerinden yönetmesine olanak tanır.


30. Kullanım Kısıtlamaları ve Yasal Düzenlemeler (Annex XVII) ile CSR İlişkisi


KKDI˙K Yönetmeliği’nin bir parçası olan Kısıtlamalar (Annex XVII) listesi, belirli kimyasal maddelerin (örneğin bazı azo boyaları, kurşun, krom bileşikleri) belirli kullanım alanlarında, konsantrasyonlarda veya miktarlarda kullanılmasını tamamen yasaklar veya kısıtlar. CSR Raporu hazırlanırken, kimyasalın tüm kullanım alanlarının Annex XVII’ye uygunluğu kontrol edilmelidir. Eğer bir kullanım alanı kısıtlanmışsa, CSR o kullanım alanını güvenli kullanım senaryolarına dahil edemez. Bu kontrol, firmanın risk yönetimini yasal zorunlulukların ötesinde, direkt piyasaya arz ve satış sınırlamaları ile uyumlu hale getirir.


📞 Hemen Bilgi Alın: +90 507 331 01 52
🌐 Detaylı Bilgi ve Başvuru: www.kavidanismanlik.com

Kimyasal Güvenlik Raporu CSR
Kimyasal Güvenlik Raporu CSR
Kimyasal Güvenlik Raporu CSR
Kimyasal Güvenlik Raporu CSR

European Committee for Standardization (CEN):

Nasıl Yardımcı Olabiliriz?