EN 1090-1, çelik yapıların ve alüminyum yapıların Avrupa’da yasal olarak satılabilmesi için gerekli olan CE işareti sertifikasını alabilmek adına uyulması gereken bir standarttır. Bu standart, çelik yapıların üretimi ve uygunluk değerlendirmesi ile ilgili gereklilikleri belirler. EN 1090-1, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde yapısal çelik ürünlerinin yasal olarak piyasaya sunulabilmesi için zorunludur. İşte EN 1090-1 sertifikası nasıl alınır, adım adım açıklamalarla:
EN 1090-1 Nasıl Alınır?
1. Üretim Süreci ve Kalite Yönetim Sistemi Kurulmalıdır
EN 1090-1 standardına uygunluk, öncelikle üretim süreci ve kalite yönetim sistemi oluşturulmasıyla başlar. Üretici firma, çelik yapılarının tasarım, üretim ve test süreçlerini belgelendirmeli ve sürekli olarak denetlenebilir hale getirmelidir. Bu adımda dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
- Kalite kontrol sisteminin oluşturulması
- Üretim süreçlerinin sürekli denetim altında tutulması
- İzlenebilirlik sağlanması, yani kullanılan malzemelerin ve üretim süreçlerinin takip edilebilmesi
2. Teknik Dokümantasyon Hazırlanmalıdır
EN 1090-1 standardına uygunluk için gerekli olan teknik dokümantasyon hazırlanmalıdır. Bu belgeler, üretilen yapıların her bir aşamasını kapsar ve CE işareti için geçerlilik sağlar. Teknik dokümantasyon şunları içerir:
- Üretim ve işleme yöntemleri
- Kullanılan malzeme ve bileşenlerin özellikleri
- Test raporları ve sertifikalar
3. Malzeme ve Üretim Kontrolleri Yapılmalıdır
EN 1090-1 standardına uygunluk, kullanılan malzemelerin belgelenmesi ve doğrulanması gerektiğini belirtir. Üretici firma, kullanılan çelik malzemelerin kalite ve uygunluklarını kontrol etmelidir. Ayrıca, her üretim adımının güvenlik testlerine tabi tutulması gerekmektedir.
4. Üretici Firma Denetimden Geçmelidir
EN 1090-1 belgesi almak için, üretici firmanın denetimden geçmesi gereklidir. Bağımsız bir denetim kuruluşu, üreticinin ürünlerinin ve üretim süreçlerinin, EN 1090-1 standardına uygun olup olmadığını değerlendirir. Denetim sürecinde şunlar incelenir:
- Üretim süreçleri
- Kalite yönetim sistemi
- Teknik dokümantasyon
- Üretilen yapıların kalite kontrol testleri
5. CE İşareti ve Sertifikalandırma
EN 1090-1 standardına uyum sağlandıktan sonra, üretici firma CE işareti alabilir. Bu işaret, ürünlerin Avrupa Birliği normlarına uygun olduğunu ve yasal olarak satışa sunulabileceğini gösterir. CE işareti, ürünlerin yasal olarak ticaretini yapmak isteyen firmalar için zorunludur. CE işareti almak için üretici firma, denetim sürecinden başarılı bir şekilde geçmelidir.
6. Belgelendirme ve Sürekli İzleme
EN 1090-1 sertifikası, bir defaya mahsus alınmaz. Belgelendirme, sürekli bir izleme süreci ile desteklenmelidir. Üretici firma, ürünlerinin kalite ve güvenliğini sağlamak adına, yıllık denetimlerle sürekli uygunluk göstermelidir.
EN 1090-1 Sertifikası Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Denetim Sürecine Hazırlık: Tüm üretim ve kalite kontrol süreçlerinin düzgün çalıştığından emin olun.
- Malzeme Uygunluğu: Kullanılan malzemelerin standartlara uygun olduğunu kontrol edin ve belgelerini oluşturun.
- Dokümantasyon: Gereken tüm teknik belgeleri eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlayın.
Elbette, sağladığınız metne dayanarak EN 1090-1 sertifikasyon sürecini detaylandıran 26 yeni başlık ve içeriğini aşağıda hazırladım. Bu rehber, standardın temel kavramlarını, uygulanması gereken adımları ve sektöre sağladığı faydaları kapsamlı bir şekilde açıklamaktadır.
EN 1090-1 Sertifikası: Yapısal Metal Bileşenler İçin CE İşareti Uygunluk Rehberi
- EN 1090-1 Nedir? Uygunluk Değerlendirmesinin Merkezi Standardı
- CPR ile İlişkisi: CE İşaretini Yasal Kılan Yönetmelik
- Fabrika Üretim Kontrolü (FPC): Sertifikasyonun Temel Şartı
- Uygunluk Değerlendirme Sistemi (CAS): Ürün Tipine Göre Belirlenen Sistemler
- Teknik Dokümantasyonun Önemi: Dosya Yönetimi ve İçeriği
- İmalat Sınıfları (EXC): Üretim Sürecini Etkileyen Kriterler
- Kaynaklı İmalat: ISO 3834 ve Kaynak Koordinatörünün Rolü
- Malzeme İzlenebilirliği: Hammaddeden Nihai Ürüne Takip Sistemi
- Kesme ve Şekillendirme İşlemleri: Teknik Gereklilikler
- Korozyon Koruması ve Yüzey İşlemleri: Uygulama ve Kontroller
- Tahribatsız Muayene (NDT): Ürün Kalitesinin Doğrulanması
- Mekanik Bağlantılar ve Cıvatalama: Detaylı Kontrol Prosedürleri
- Ön Denetim Süreci: İç Hazırlık ve Olası Eksikliklerin Tespiti
- Onaylanmış Kuruluş (Notified Body): Bağımsız Denetim ve Görevleri
- Denetim Planlaması ve Süreci: Saha ve Dokümantasyon İncelemesi
- CE İşareti Alma ve Yasal Sorumluluklar
- Uygunluk Beyanı (DoP): Üreticinin Yasal Taahhüdü
- Belgenin Devamlılığı: Periyodik Denetimler ve Gözetim Süreci
- EN 1090-1’in Uygulama Alanları ve Kapsamı
- Faydaları: Rekabet Avantajı, Pazar Erişimi ve Güvenilirlik
- Maliyet Yönetimi: Sertifikasyon Yatırımı ve Getirileri
- Personel Yeterliliği ve Sürekli Eğitim Zorunluluğu
- Alt Yüklenicilere Yönelik Gereklilikler: Tedarik Zincirinin Kontrolü
- Sertifikasyon Sürecinde Yaygın Hatalar ve Çözümleri
- Dijitalleşme ve Endüstri 4.0: EN 1090’a Etkileri
- Sonuç: EN 1090-1, Kalite Yönetimi ve Operasyonel Mükemmellik İçin Bir Araçtır
1. EN 1090-1 Nedir? Uygunluk Değerlendirmesinin Merkezi Standardı
EN 1090-1, yapısal metal bileşenlerin uygunluk değerlendirmesi için gereken kuralları belirleyen bir Avrupa standardıdır. Bu standart, üretilen çelik veya alüminyum yapıların, ilgili teknik standartlara (EN 1090-2, EN 1090-3 veya EN 1090-4) uygun olduğunu kanıtlamak için bir yol haritası sunar. EN 1090-1‘in temel amacı, bu ürünlerin güvenli ve dayanıklı olduğunu doğrulamaktır. Bir üretici, bu standardın gerekliliklerini yerine getirdiğinde, ürünlerine CE işareti koyma yetkisi kazanır ve bu sayede Avrupa Birliği ülkelerinde yasal olarak ticaret yapabilir. Dolayısıyla, EN 1090-1 sertifikasyonu, bir ürünün teknik olarak doğru üretildiğini ve yasal olarak piyasaya sürülebileceğini gösterir.
2. CPR ile İlişkisi: CE İşaretini Yasal Kılan Yönetmelik
EN 1090-1 sertifikasyonunun temel dayanağı, Avrupa Birliği’nin Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (Construction Products Regulation – CPR)‘dir. CPR, yapı ürünlerinin performansını ve güvenliğini garanti altına alan yasal bir çerçevedir. Bu yönetmelik, Avrupa Ekonomik Alanı’nda piyasaya sürülen tüm yapı ürünleri için CE işareti almayı zorunlu kılar. EN 1090-1, bu yasal yönetmeliğin teknik gerekliliklerini detaylandıran bir uyumlaştırılmış standart olarak işlev görür. Bir firma, EN 1090-1‘e uygunluğunu kanıtladığında, ürününün CPR’nin belirlediği temel gereklilikleri karşıladığını da beyan etmiş olur. Bu hukuki bağ, sertifikanın ticari ve yasal önemini pekiştirir.
3. Fabrika Üretim Kontrolü (FPC): Sertifikasyonun Temel Şartı
Fabrika Üretim Kontrolü (FPC), EN 1090-1 sertifikasının en temel ve en önemli şartıdır. FPC, firmanın üretim süreçlerini, kalite kontrol sistemini ve tüm dokümantasyonunu sistematik olarak yönettiğini gösteren bir dizi prosedür ve kayıttır. FPC sistemi, hammaddenin alımından, tasarım, imalat, denetim ve son ürünün sevkiyatına kadar tüm aşamaların kontrol altında tutulmasını sağlar. Bir onaylanmış kuruluş (Notified Body) tarafından yapılacak denetimlerde, denetçiler öncelikle firmanın FPC sisteminin etkinliğini ve standarda uygunluğunu incelerler. İyi işleyen bir FPC sistemi, belgelendirme sürecinin başarısı için hayati öneme sahiptir.
4. Uygunluk Değerlendirme Sistemi (CAS): Ürün Tipine Göre Belirlenen Sistemler
EN 1090-1‘e göre, ürünlerin uygunluk değerlendirmesi farklı sistemlere ayrılır. Bu sistemler, ürünün kullanım alanına ve taşıdığı risk seviyesine göre belirlenir. En yaygın kullanılan sistemler Sistem 2+ ve Sistem 1‘dir. Sistem 2+ genellikle yapısal bileşenler için geçerlidir ve üreticinin FPC sisteminin, bir onaylanmış kuruluş tarafından denetlenmesini gerektirir. Sistem 1 ise daha yüksek riskli ürünler için kullanılır ve üreticinin testlerinin yanı sıra, onaylanmış kuruluşun da ürün örneklerini test etmesini zorunlu kılar. Firmanın, ürettiği ürün için doğru uygunluk değerlendirme sistemini belirlemesi ve bu sisteme uygun prosedürleri uygulaması kritiktir.
5. Teknik Dokümantasyonun Önemi: Dosya Yönetimi ve İçeriği
EN 1090-1 sertifikası, kapsamlı bir teknik dokümantasyonun hazırlanmasını gerektirir. Bu belgeler, bir ürünün tasarımından üretimine kadar tüm sürecinin izlenebilirliğini ve standarda uygunluğunu kanıtlar. Bu dokümantasyon, tasarım hesaplamaları, malzeme sertifikaları, kaynak prosedür şartnameleri (WPS), kaynakçı yeterlilik belgeleri (WPQ), test ve muayene raporları, kalite kontrol kayıtları ve Uygunluk Beyanı gibi belgeleri içerir. Bu dokümanların eksiksiz, güncel ve tutarlı olması, denetim sırasında firmanın şeffaflığını ve kaliteye olan bağlılığını kanıtlar.
6. İmalat Sınıfları (EXC): Üretim Sürecini Etkileyen Kriterler
EN 1090-2 ve EN 1090-3 standartları, çelik ve alüminyum yapıları taşıdıkları risk seviyelerine göre İmalat Sınıfları (EXC)‘na ayırır. Bu sınıflar EXC1‘den (en düşük risk) EXC4‘e (en yüksek risk) kadar belirlenmiştir. Bir projenin imalat sınıfı, yapının türüne, statik önemine ve olası risklere göre belirlenir. Örneğin, bir fabrika binası EXC2 sınıfında olabilirken, bir nükleer santral veya sismik riskli bölgedeki bir köprü EXC3 veya EXC4 sınıfına girebilir. EN 1090-1 sertifikasyon süreci, firmanın hangi EXC sınıfında imalat yapacağını belirlemesini ve bu sınıfa özgü katı gereklilikleri uygulamasını zorunlu kılar.
7. Kaynaklı İmalat: ISO 3834 ve Kaynak Koordinatörünün Rolü
EN 1090-1 ve EN 1090-2 standartları, kaynaklı imalat yapan firmalar için ISO 3834 standardına uygun bir kaynak kalite yönetim sistemi kurulmasını zorunlu kılar. Bu sistem, Kaynak Prosedür Onay Kaydı (PQR), Kaynak Prosedürü Şartnamesi (WPS) ve Kaynakçı Yeterlilik Belgesi (WPQ) gibi belgeleri kapsar. ISO 3834 ayrıca, firmanın üretim yaptığı İmalat Sınıfına (EXC) uygun yetkinlik seviyesine sahip bir kaynak koordinatörü atamasını da ister. Kaynak koordinatörü, kaynak süreçlerinin planlanmasından, kaynakçıların yetkinliğinin takibine kadar tüm süreçlerden sorumludur ve denetim sırasında en önemli personeldir.
8. Malzeme İzlenebilirliği: Hammaddeden Nihai Ürüne Takip Sistemi
EN 1090-1 belgelendirme sürecinin en kritik unsurlarından biri, kullanılan tüm malzemelerin tam olarak izlenebilir olmasıdır. Bu, çeliğin veya alüminyumun satın alındığı tedarikçiden başlayarak, her bir malzemenin sertifikasyonunun ve test raporlarının kaydedilmesini içerir. Kesim, kaynak ve montaj gibi tüm imalat aşamalarında, hangi malzemenin hangi üründe kullanıldığı açıkça takip edilebilmelidir. Bu izlenebilirlik, olası bir kalite sorunu veya geri çağırma durumunda, sorunun kaynağının hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmesini sağlar ve yapısal güvenliği artırır.
9. Kesme ve Şekillendirme İşlemleri: Teknik Gereklilikler
Yapısal metal bileşenlerin imalatında kullanılan kesme, şekillendirme (bükme) ve delme işlemleri de EN 1090 tarafından belirlenen teknik gerekliliklere tabidir. Örneğin, kesme işlemlerinde termal kesme (lazer, plazma, oksijen) veya mekanik kesme yöntemleri kullanılabilir, ancak her bir yöntemin yüzey kalitesi ve pürüzlülüğü için belirli toleransları karşılaması gerekir. Soğuk şekillendirme işlemlerinde malzemenin mekanik özelliklerinin bozulmaması için gerekli önlemler alınmalıdır. Bu işlemlerin standartlara uygunluğu, nihai ürünün mekanik dayanımını ve bütünlüğünü doğrudan etkiler.
10. Korozyon Koruması ve Yüzey İşlemleri: Uygulama ve Kontroller
Çelik ve alüminyum yapıların uzun ömürlülüğü ve dayanıklılığı için korozyon koruması hayati öneme sahiptir. EN 1090-1, bu amaçla kullanılan yüzey hazırlığı (kumlama, temizleme), boyama ve galvanizasyon gibi işlemleri kapsar. Üreticinin, korozyon koruma sisteminin uygunluğunu kanıtlayan test raporlarına ve uygulama prosedürlerine sahip olması gereklidir. Bu aşamalar, yapının çevresel etkilere karşı direncini güvence altına alır. Denetim sırasında bu süreçlerin dokümantasyonu ve saha uygulamaları titizlikle incelenir.
11. Tahribatsız Muayene (NDT): Ürün Kalitesinin Doğrulanması
Kaynaklı imalatın kalitesi, tahribatsız muayene (NDT) yöntemleri ile kontrol edilir. EN 1090-2 ve EN 1090-3, kaynak dikişlerinin iç ve dış yüzey hatalarını tespit etmek için manyetik parçacık testi (MT), ultrasonik test (UT), radyografi (RT) ve penetrant testi (PT) gibi yöntemlerin kullanımını zorunlu kılar. Muayene oranları ve kabul kriterleri, yapının İmalat Sınıfına (EXC) göre belirlenir. NDT testlerinin, yetkin ve sertifikalı personel tarafından yapılması ve tüm test raporlarının eksiksiz bir şekilde saklanması gereklidir. Bu kontroller, kaynaklı birleşimlerin yapısal bütünlüğünü doğrular.
12. Mekanik Bağlantılar ve Cıvatalama: Detaylı Kontrol Prosedürleri
Kaynaklı birleşimlerin yanı sıra, metal yapılarda yaygın olarak kullanılan diğer bir yöntem de mekanik bağlantılardır. EN 1090-1, cıvata, somun ve diğer bağlantı elemanlarının kullanımı için detaylı gereklilikler sunar. Standart, bağlantı elemanlarının malzeme kalitesini, uygunluğunu ve özellikle doğru sıkma torklarının uygulanmasını zorunlu kılar. Montaj ekibinin, torklu anahtarlar gibi kalibre edilmiş ekipmanları kullanması ve sıkma işlemlerini kayıt altına alması gereklidir. Yanlış sıkılmış bir cıvata, yapının dayanımını tehlikeye atabilir ve denetim sırasında önemli bir uygunsuzluk nedeni olabilir.
13. Ön Denetim Süreci: İç Hazırlık ve Olası Eksikliklerin Tespiti
Bir onaylanmış kuruluş denetiminden önce, firmaların kendi iç denetimlerini yapması veya profesyonel bir danışmanlık firmasından destek alması büyük önem taşır. Bu ön denetim süreci, firmanın mevcut Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) sistemindeki ve dokümantasyonundaki eksiklikleri tespit etmeyi amaçlar. Bu sayede, resmi denetim öncesinde gerekli düzeltmeler yapılabilir ve denetimin başarılı bir şekilde tamamlanma olasılığı artırılır. Bu aşama, gereksiz maliyet ve zaman kaybını önlemek için kritik bir adımdır.
14. Onaylanmış Kuruluş (Notified Body): Bağımsız Denetim ve Görevleri
EN 1090-1 sertifikasyonu, onaylanmış kuruluş (Notified Body) adı verilen, Avrupa Komisyonu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız bir denetim kuruluşu tarafından verilir. Bu kuruluşlar, firmanın Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) sistemini denetler ve standardın tüm gerekliliklerini karşılayıp karşılamadığını değerlendirir. Denetimler, objektif ve tarafsız bir şekilde yapılır ve firmanın kendi beyanlarının bağımsız bir üçüncü tarafça doğrulanmasını sağlar. Bu bağımsız denetim süreci, belgenin güvenilirliğini ve itibarını garanti altına alır ve CE işareti‘nin uluslararası geçerliliğini destekler.
15. Denetim Planlaması ve Süreci: Saha ve Dokümantasyon İncelemesi
Denetim süreci, genellikle iki ana bölümden oluşur. İlk aşamada, onaylanmış kuruluşun denetçileri firmanın hazırladığı teknik dokümantasyon ve Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) sistemini masa başında inceler. İkinci aşamada ise, saha ziyareti gerçekleştirilir. Bu ziyarette denetçiler, firmanın üretim alanını, ekipmanlarını, kaynak işlemlerini ve kalite kontrol süreçlerini bizzat yerinde incelerler. Kaynak prosedürlerinin doğru uygulandığını ve testlerin usulüne uygun yapıldığını teyit ederler. Her iki aşamanın başarıyla tamamlanması, sertifikanın verilmesini sağlar.
16. CE İşareti Alma ve Yasal Sorumluluklar
EN 1090-1 standardına tam uyum sağlandıktan ve onaylanmış kuruluşun denetiminden başarıyla geçildikten sonra, üretici firma CE işareti almaya hak kazanır. Bu işaret, ürünlerin Avrupa Birliği’nin belirlediği güvenlik ve performans normlarına uygun olduğunu gösterir ve yasal olarak satışa sunulabileceğini teyit eder. CE işareti aynı zamanda üreticinin, ürünün beyan ettiği performansı karşıladığına dair yasal bir taahhüt vermesi anlamına gelir. Uygunluk olmayan bir ürün için CE işareti kullanmak, ağır yasal yaptırımlara neden olabilir.
17. Uygunluk Beyanı (DoP): Üreticinin Yasal Taahhüdü
EN 1090-1 sertifikası alındıktan sonra, üretici firma her bir ürün veya ürün grubu için bir Uygunluk Beyanı (Declaration of Performance – DoP) yayınlamak zorundadır. DoP, üreticinin, ürününün ilgili uyumlaştırılmış standardın gerekliliklerini karşıladığını ve beyan edilen performans özelliklerine sahip olduğunu yasal olarak taahhüt ettiği bir belgedir. Bu belge, ürünün ticari belgeleriyle birlikte bulundurulması gereken önemli bir dokümandır. DoP’de belirtilen bilgiler doğru ve eksiksiz olmalı, aksi takdirde üretici yasal olarak sorumlu tutulabilir.
18. Belgenin Devamlılığı: Periyodik Denetimler ve Gözetim Süreci
EN 1090-1 sertifikası, bir defaya mahsus alınan bir belge değildir. Belge verildikten sonra, onaylanmış kuruluş tarafından periyodik gözetim denetimleri yapılır. Bu denetimler, firmanın Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) sisteminin ve tüm üretim süreçlerinin hala standartlara uygun olduğunu doğrular. Bu sürekli izleme süreci, firmanın kaliteden ödün vermemesini ve süreçlerini sürekli olarak iyileştirmesini sağlar. Bu sayede, firmanın ürettiği ürünlerin kalitesi uzun vadede de garanti altına alınmış olur.
19. EN 1090-1’in Uygulama Alanları ve Kapsamı
EN 1090-1 standardı, geniş bir yelpazedeki yapısal metal bileşenleri kapsar. Bu, çelik veya alüminyumdan üretilen her türlü yük taşıyıcı veya destekleyici yapısal elemanını içerir. Örneğin, çelik kolonlar, kirişler, köprü elemanları, stadyum çatıları, yüksek binaların iskelet sistemleri, endüstriyel tesisler, kış bahçeleri ve cephe giydirme sistemleri gibi ürünler bu standardın kapsamına girer. Bu ürünlerin Avrupa pazarında yasal olarak piyasaya sürülmesi için EN 1090-1 sertifikası zorunludur.
20. Faydaları: Rekabet Avantajı, Pazar Erişimi ve Güvenilirlik
EN 1090-1 sertifikasına sahip olmak, firmalara yalnızca yasal uyum sağlamakla kalmaz, aynı zamanda önemli ticari faydalar da sunar. CE işareti, ürünlerin Avrupa Birliği ülkelerinde serbestçe satışa sunulabilmesini sağlar. Ayrıca, bu sertifika, firmanın kalitesini ve güvenilirliğini uluslararası alanda tescil eder. Müşteriler ve iş ortakları, belgelendirilmiş bir firma ile çalıştıklarında, ürünlerin en yüksek standartlara uygun olduğundan emin olurlar. Bu durum, firmanın rekabet gücünü artırır ve yeni pazarlara erişimini kolaylaştırır.
21. Maliyet Yönetimi: Sertifikasyon Yatırımı ve Getirileri
EN 1090-1 sertifikasyon süreci, başlangıçta bir maliyet ve ek iş yükü gibi görünebilir. Ancak, bu yatırımın uzun vadede sağladığı faydalar bu maliyetin çok ötesindedir. Sertifikasyon, firmanın üretim süreçlerini optimize eder, hatalı üretim oranlarını düşürür ve yeniden işleme maliyetlerini azaltır. Bu, operasyonel verimliliği artırarak kârlılığı yükseltir. Ayrıca, CE işareti sayesinde Avrupa pazarına kolay erişim ve artan rekabet gücü, firmanın gelirini ve iş hacmini artırır.
22. Personel Yeterliliği ve Sürekli Eğitim Zorunluluğu
EN 1090-1 gerekliliklerini karşılamak için, firmanın tüm imalat personelinin, özellikle kaynakçılarının ve denetçilerinin, yetkin ve sertifikalı olması zorunludur. Personelin düzenli olarak güncel standartlar ve güvenlik prosedürleri hakkında eğitilmesi, hem iş güvenliğini artırır hem de imalat kalitesini güvence altına alır. Bu, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda firmanın kendi kalitesini sürekli olarak yükseltmesi için bir yatırımdır.
23. Alt Yüklenicilere Yönelik Gereklilikler: Tedarik Zincirinin Kontrolü
Büyük inşaat projelerinde ana yükleniciler, projelerinin kalitesini ve güvenliğini güvence altına almak için alt yüklenicilerinden EN 1090 ve ilgili kaynak belgelerini talep ederler. EN 1090-1 sertifikası, ana yüklenicinin, alt yüklenicinin imalat ve montaj süreçlerinin uygun ve güvenilir olduğunu doğrulamasını sağlayan önemli bir araçtır. Bu durum, tedarik zincirinde şeffaflığı artırır ve projenin tüm paydaşları için kalite güvencesi sunar.
24. Sertifikasyon Sürecinde Yaygın Hatalar ve Çözümleri
EN 1090 sertifika sürecinde firmaların sıkça yaptığı hatalar, sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olabilir. Bu hataların başında, eksik veya yanlış dokümantasyon, güncel olmayan kaynakçı belgeleri, doğru kaynak prosedürlerinin olmaması ve Fabrika Üretim Kontrolü (FPC) sisteminin etkin bir şekilde işletilmemesi gelir. Bu hatalardan kaçınmak için, firmaların belgelendirme öncesi kapsamlı bir iç denetim ve hazırlık süreci yürütmesi tavsiye edilir.
25. Dijitalleşme ve Endüstri 4.0: EN 1090’a Etkileri
Günümüzde kaynak ve imalat teknolojilerindeki gelişmeler, EN 1090 belgelendirme süreçlerini de etkilemektedir. Robotik kaynak, otomatik kesim sistemleri ve dijital kalite kontrol süreçleri, standardın gerekliliklerini daha verimli ve tutarlı bir şekilde karşılamayı mümkün kılar. Örneğin, dijital kayıt sistemleri, dokümantasyon yönetimini kolaylaştırır ve denetim süreçlerini hızlandırır. Firmaların bu teknolojik gelişmeleri takip etmesi ve süreçlerine entegre etmesi, rekabet avantajı elde etmelerini sağlar.
26. Sonuç: EN 1090-1, Kalite Yönetimi ve Operasyonel Mükemmellik İçin Bir Araçtır
Sonuç olarak, EN 1090-1 sertifikası, yapısal metal bileşenler imalatı sektöründe faaliyet gösteren firmalar için sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda operasyonel mükemmelliğe ulaşmanın da bir yoludur. Bu standartlara uyum, firmanın üretim süreçlerinin daha güvenli, daha verimli ve daha tutarlı olmasını sağlar. Belgelerin sağladığı CE işareti, firmanın ürünlerinin güvenilirliğini ve kalitesini uluslararası alanda tescil eder. Bu sayede firma, sadece rekabet gücünü artırmakla kalmaz, aynı zamanda müşterileri için de uzun ömürlü ve güvenli yapılar inşa etme taahhüdünü yerine getirmiş olur.
Kavi Danışmanlık, EN 1090-1 sertifikası almak isteyen firmalar için profesyonel danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Uzman ekibimiz, üretim süreçlerinizin denetlenmesi, teknik dokümantasyonun hazırlanması ve CE işareti almanız için gerekli adımları atmanızı sağlar.
📞 İletişim: +90 507 331 01 52
🌐 Web Sitemiz: www.kavidanismanlik.com



